~Spoiler olabilir~
Merhaba arkadaşlar;
Dr. Bruce D. Perry bir çocuk psikiyatristi. Bir telefon görüşmesinde Gazeteci Maia ona bir kitap yazması gerektiğini söylemesi ve Dr. Perry'in buna vakti olmaması üzerine Maia ve Dr. Perry'in röportaj tarzında telefon görüşmeleri ile birlikte yazmaya başladıkları bir kitap. Adını içindeki bir hikâyeden alan
Bazı çocuklar neden kahraman olur da bazıları da acımasız bir sosyopata dönüşür merak ettiniz mi?
Eğer kendinize, çocuklarınıza, öğrencilerinize ve etrafınızda ki insanlara ait bir şeyler öğrenmek istiyorsanız bu kitabı okuyun ve sevginin büyüleyici gücü ile tekrar tanışın.
Kitap Dr. Perry ve gazeteci arkadaşı Maia Szalavıtz'ın birlikte yazmış olduğu, çocukların ihmal ve travma sonucu almış olduğu hasarlardan bahsediyor.
Anlatmış olduğu her hikaye de temel olarak varılan noktayı şu cümleler ile anlatıyor; birbirimize hafifçe baş sallama veya anlık bir göz teması şeklinde bile olsa basit ve insani bağları ne kadar çok sağlarsak, travmatik deneyimler yaşamış kişilerin iyileşmesine o kadar katkıda bulunabiliriz.
Kitabı okuyunca dünyada ne kadar kötü insanların olduğunu bir kere daha öğreniyorsunuz. Cinsel istismara uğramış, köpek kulübesinde büyümüş, gözlerinin önünde tecavüze uğramış annesinin ölümüne tanıklık edip daha sonra boğazı kesilmiş ve yaşama tutunmuş nice çocuklar...
Kitabı okurken Dr. Perry'ye hayran olmamak imkansız. Çocukların ihtiyacı olan her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp ekibi ile tartışarak en doğru tedaviyi bu çocuklara sunuyor.
- "Belki ben onlara yaşadıklarını unutturmam ama ileriki hayatları için onlara yardım edebilirim" diye de ekliyor.
Gerçektente öyle, belki travma yaşamış çocuklar yaşadıklarını unutmayacak ama hayata tutunmayı, doğru tedavi ve sıcak bir el ile tekrar başarabilirler.
Çocukların biyopsikososyal gelişimini sekteye uğratabilecek olaylara ve süreçlere farkındalık oluşturan, bunlarla nasıl başa çıkılabileceğine dair yol gösteren fevkalade önemli bir kitap.
Biyopsikososyal kavramı, bireyin yaşamındaki fizyolojik, psikolojik ve toplumsal yaşantısını tanımlar. Çocukların yaşamın erken dönemlerinde yaşayacakları ihmal,
Kitabın yazarı çocuk psikiyatrisi , kendi karşılaştığı, çalıştığı vakaları anlattığı kitap 11 bölümden oluşuyor 10 ayrı vaka bulunmaktadır.
Kitabı büyük bir ilgiyle okudum, yer yer akıcı sade bir dili var yer yer bilimsel terimler, nörolojik açıklamalar , teknik bilgiler içermektedir ama konusuna bakınca e olsun o kadar:)) ben o yerleri daha yüzeysel okuyup geçtim.
Geç bitirmemin sebebi kitaptan değil yoğun tempom. Okumaya başlayınca içine çeken öyküler sizi alıp uzaklara götürüyor. Freud çocukluk döneminin psikolojik açıdan önemini bize vurguluyor, terapide `` anda`` yaşanan birçok sorun için bile çocukluğa inildiginin sebeplerini gözler önüne seriyor.
Ebeveynlerin , eğitimcilerin okumasını tavsiye ettiğim değerli bir kitap Çocukken İhmal ya da istismar edilmiş çocukların sorunları görmezden gelinirse durumun vehametini gözler önüne seriyor. Faydalı bir eser ve işlenen olayları dikkat çekici buldum.
Bruce D. Perry sinirbilimci, psikitrist, araştırmacı, akademisyen, profesör. Özellikle çocuk psikolojisi konusunda çok uzman demek mümkün bence. Alanının dünyadaki en büyük isimlerinden. 200 den fazla makalesi, kitapları olan bir isim. Travma konusu ile özellikle ilgili. Hiperaktiflik ve dikkat bozukluğunun bir hastalık olmadığı ile ilgili savunması
"Sevgi olmadan kelimenin tam anlamıyla çocuklar büyüyemez."
Ah çocuklar... Öncelikle bu kitabı okurken paramparça oldum. Çocuklar öyle göz ardı ediliyorlar ki... Ebeveyn ve öğretmen olarak çok dikkat etmemiz gereken konular. Özellikle bu kitabın bilimsel açıklamalar getirmesi ise çok önemli.
Örnek olaylar üzerinden çocukların yaşadıkları travmalara bilimle ve psikoloji ile yaklaşılmış, çocukların travmalarının sebeplerine inilmiş. Bu olayları okurken ise kanım dondu. Toplumun kara lekesi ihmal ve istismar, çocuklara dair örneklere varınca daha üzücü oluyor. Ama kitapta, her
travmanın çözümüne dair bilgiler bulunuyor. Merakla, heyecanla okunacak; oldukça eğitici bir kitap.
Başucu kitabı olacak değerde. Herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Psikoloji ve bilimsel olarak yazılmasına rağmen okumada zorlanmadım.
Ben beğendim, takdir sizin. Keyifli okumalar dilerim.
Hayatta canımızı acıtan gerçekler vardır. Bazı gerçekler gerçek olduğunu kabul edemeyeceğimiz kadar korkunçtur, üzücüdür. Çocuklar, dünyanın belki de en masum canlıları olan varlıklar oyundan başka gözlerinin bir şey görmediği çoğu zaman. Ama bu, bizim çocuk denilince ilk aklımıza gelen bir tanım, bu tanımın ötesinde bilmeliyiz ki çocuk yüreğinin
"Çocuklar sevgi görmeden gerçekten de asla büyüyemezler."
Bazı çocukların bebeklik dönemlerinde ihtiyaç duydukları dokunuşları, konuşmayı ve sevgiyi yeteri kadar alamadıkları ve bu durumun beyni nasıl etkilediğinden bahsediliyor.
Bebekken 'Sevgiyle' ve 'Sevgisiz' bakıldığımız zamanlar neredeyse, bütün hayatımızın izlerini taşıyor . Erken çocuklukta da yaşadığımız en ufak bir ihmalkarlığın getirmiş olduğu sonuçlar da maalesef iç açıcı değil. Sevgiden ve ilgiden küçük yaşlarda mahrum kalmak geleceğimize yön vermede etkin bir rol oynuyor. İçten bir sevginin her şeyi çözebileceğine inanıyorum.
Bu kitapta edindiğim en büyük deneyim ise; Sevginin ve İlginin her şeyin üzerinden gelecek olmasıdır.
Bu kitapta toplam On tane gerçek yaşamdan alınmış, çocukken yaşanılan travmatik olaylara, istismara, sevgi ve ilgiden mahrum kalmış çocukların hikayelerine yolculuk yapacaksınız.
Çıktığım her bir yolculukta onların gözlerinden görmeyi denedim ama çok zor oldu. O küçük yaşlarda ağır dolu travmaları kaldırabilmek hiç kolay olmadı. Çünkü çocuklar travmaya karşı daha savunmasızdırlar.
Travma ve özellikle çocukların akıl sağlığı üstündeki etkilerine, deneyimimin yetersiz geldiğine bu kitapla ikna oldum. Bu kitap, bilgi edinmeme ve geliştirmeme yardımcı oldu. Buradaki kullanılan yöntemler oldukça başarılı.
Aile zincirinin etkilerini burada da görmekteyiz.
Kolay kolay da hafızalardan çıkmayacak olan bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum.
Kitap; çocukların hayatlarının erken dönemlerinde yaşadıkları olayların, sonraki yıllarda onları psikolojik olarak ne derece etkilediğini ve nasıl hasarlar bıraktığını örnek vakalar üzerinden inceliyor. Kitapta 12 vaka var;
İlk vaka 7 yaşında bakıcısının oğlu tarafından yıllarca istismara maruz kalmış olan Tina. Okurken gözlerim doldu, yaşanmış
İnsanın çocukluğu ya cennetidir ya da cehennemi.
Yazar bu kitapta bir cehennemde dünyaya gelmiş çocukları ve hayatı cehenneme çevrilmiş çocukları ele almış. Travmaya maruz kalan çocuklarla yaptığı seansları anlatan psikiyatrist aslında uygulanan bir çok yöntemin dışında bir duruma değiniyor. Yeryüzünde var olan herşey sevginin eseridir.
Yaşadığı travmalar yüzünden hayatlarının olağan akışına devam edemeyen, bir yerde takılıp kalmış ve o kalma hali-halleri üzerinden yaşamları akıp gitmiş çocukların iyileştirilmesi, tedavisi hakkında yazılmış güzel bir Szalavitz-Perry kitabı.
Yaşanmış vakalar üzerinden gidilerek kaleme alınmış bu kitabı okurken etkilenmemek elde değil. İnsan beyninin geliştirdiği savunma mekanizmalarının, yaşam biçiminin verdiği çocukluğa dair satır arası mesajların güzel bir dille anlatımı mevcut. Bu trajik hikayelerin yanında yazarların bu vakalara karşı nasıl çözüm yolları buldukları, bulamadıkları, çaresiz kaldıkları detaylara ulaşmak da mümkün. Keza bu tecrübeler (unutulmamak kaydıyla) okurlar için hayatlarında karşılaşabilecekleri durumlar için çok iyi bir yol göstericiliğe sahip. Özellikle öğretmen ve ebeveynlerin okumasının bu yüzden önemli olduğunu düşünüyorum.
Çocuk işçilik, çocuk istismarı ve çocuğa yönelik şiddet konularına odaklı olarak çocuk beyninin aşırı strese maruz kalarak göstermiş olduğu reaksiyon ve tutumlar üzerine de ayrıca eğilmiş Szalavitz-Perry ikilisi. Olağan stresler dışında olağandışı stres dinamiklerinin tedavi ve terapisi hususunda da yol gösterici bir eser.
Başta belirtmiş olsam da tekrar yazayım anlatılan hikayeler göğsünüze taş gibi oturacak bir ağırlığa sahip. Okumadan önce bu durumu göze alarak kitaba başlamanız tavsiyemdir. Umarım bu tür kitaplar konu hakkında duyarsız kalmış insanlara ulaşır. Yoksa ne bu incelemenin ne de kitap hakkındaki alıntıların bir anlamı yok. Sevgiyle…
Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk'ta psikiyatrist Bruce Perry, biri kitaba ismini vermek üzere on iki bölümde travma geçmişi olan çocukların yaşanmış hikayelerini anlatıyor. Kendisinin de ifade ettiği üzere bu hikayeleri okumak bazen ağır gelebiliyor ve zamana yaymak gerekebiliyor.
Kitap, olumsuz deneyimlere maruz kalan çocuk beyninde görülen olayları ve iyileşmeyi anlatıyor hikayelerin içinde, herkesin anlayabileceği bir şekilde. Ayrıca travma öyküsü olan çocuklara yaklaşımın ve tedavinin yollarını sunuyor.
Kitabın ilerleyen basımlarında eklenmiş soru cevap kısmı tek başına dahi çok öğretici bir nitelikte. Ayrıca soruların büyük kısmına dair fikir sahibi olacak kadar öğretici bir okuma yaptığınızı da göstererek kitabın başarısını bir kez daha ortaya koyuyor.
Stresin yarattığı etkiyi ve beynin iyileşme kapasitesini anladığımız zaman bu çocuklara daha umut dolu ve faydalı yaklaşabilir, hayatlarına sağlıklı bireyler olarak devam etmeleri için aksiyon alabiliriz.
Okunması zor bir kitap.. Ama o çocukların yaşadıkları, maruz kaldıkları travmalar, istismarlar daha da zor.. Sorunlu çocukların yetişkinliklerinde birer sosyapat olmamaları için uğraşan Doktor Perry.. Çocuk alanıyla ilgilenen, eğitim gören veya eğitimci herkesin bu kitabı okuması lazım. Doktorun bu öyküleri anlatması ve olaylardaki bilgisi, çocuklara yaklaşımı herkes için bir bakış açısı oluşturabilir.
“Ne oldu sana?” sorusunun önemli bir parçası da, “sana ne olmadı?”dır. Hangi ilgiler, şefkatli dokunuşlar, rahatlatıcı davranışlar, yani hangi sevgiler senden esirgendi? Meğer ihmal de travma kadar zehirliymiş.”