Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
Üstümde çok değişik bir sakinlik var kafamın içi deliriyor ama sakin sakin duruyorum. Hiçbir şeyin yolunda gitmeyişini mi kabullendim yoksa kusursuz bir sinir krizi öncesi sessizliği mi ayırt edemiyorum.
Bir yerden sevmeye devam edebilir miydim?Çünkü sevmek, yarıda kalan bir kitaba devam etmek gibi kolay bir iş değildi.Ya hiç sevmemişsem bugüne kadar?Bir kitaba yeniden başlamak gibi, sevmeye de yeniden başlamak pek kolay sayılmazdı herhalde.
"Bir şeylerden kaçar gibisin.
Soluk soluğa ama hiçbir şey anlatmayacağına yemin etmiş gibi sakinsin.
Gitmek istediğin belli bir yer yok ama kalmak istemediğinden artık eminsin.
Sadece biraz olsun herkesin ve her şeyin susmasını istemişsin.
Kendini duyabilmek için."