Murathan Mungan'ın ilk okuduğum kitabı. Dilini sevdim; akıcı ve sade.
Olay İran'da geçiyor. Yurtdışında yaşayan Akhbar'ın ülkesine döndüğünde değişen rejim sonucu karşılaştıkları ve ailesini aramasını anlatıyor.
Kitabı keyifle okudum fakat kadınların toplumda yeri olmaması, "burka" denilen bir örtü ile dünyayla bağlantılarının kesilmesi hüzünlendirdi okurken.. Yakınlarda okuduğum Khaled Hosseini'nin Bin Muhteşem Güneş adlı kitabında da benzer hüzne kapılmıştım. 21. Yüzyılda hâlâ kadınların bir birey olarak toplumda kabul görmemeleri ne üzücü..
Kitaptan bir alıntı ile sonlandırıyorum. Keyifli okumalar.
"Burkaya giden yolu çador açar."
"Çador annelerimizin, ninelerimizin geleneksel, masum başörtüsü değildir yalnızca. Kafalarımızdaki köprüdür. Örtünmek bir ahlak haline getirildiğinde arkası mutlaka gelir. Örtünmenin sonu yoktur. Kadınlar kefene kadar örtünmek zorunda kalırlar.."
"Burkaların altında yalnızca kadınlar kaybolmuyor. Erkeklerin bütün hayal güçleri , imgelemleri de tükeniyor. Kadınların yüzü bomboş bir çöle dönüşüyor ve bu çöl, kadının bir serap olarak bile görülmesine izin vermiyor..."