Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Bu yüzden günümüzde dini öğretilerin karşısına bilim gelmiştir. Bilim günümüzde birçok kişi için bir inanç sistemidir Ben bilime inanıyorum cümlesi artık kulaklarımıza çok tanıdık geliyor. Bu ne kadar dar bir bakış açısı. Şu varsa ateş vardır, iyi varsa kötü vardır , bilim varsa din vardır diyor. Bilim ve din nasıl birbirine karşıt şeyler olabilirler? Bilim dediğimiz şey eğer tanrinin yarattiklarinin ortaya çıkarılması ise , nasıl oluyor da ortaya çıkarılanlar inanılıyor ancak tanrının kendisine inanılmıyor? Veya madem tanri var o halde din de tanrının getirmiş olduğu bir sistem. Devleti tanı ama sistemini reddet ilginç yanı. Kitapta çelişki var ilk sayfalarda ise şöyle demiş : " Kanada yaratıcı üzerine uzun uzun konuşmaz.Yaratıcının varlığını şüphe götürmez bulur.Hepimiz onun sonuçlarını etrafa bakarak görebiliriz der .Dağlara baktığımızda göklere baktığımızda akan nehirlere baktığımızda sonuçları görüyor oluruz bu da bizi yaratıcının varlığına götürür sonuç varsa sebep kaçınılmazdır. E o zaman niçin çelişen şeyler söylüyorsun da kafa karıştıriyorsun?
Reklam
Bu bakış açısı tanıdık geliyor..
“Ben o ölünce doğmuşum. Belki aynı gün, belki aynı saat” diyerek imalı bir şekilde Atatürk’ün ülkenin dinini imanını yok eden bir şahıs olarak vurgulayıp kendisinin de aynı tarihte doğduğunu söyleyerek büyük kurtarıcı olduğuna atıfta bulunmak istemektedir... Yani ona göre Atatürk bir Deccal, kendisi de büyük kurtarıcı...