Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Bu dünyada yerim, yokmuş yokmuş. Keşke bir yalan olsaydım, olsaydım.”
Reklam
Clay keskin bir nefes alarak onun boynuna doğru üfledi, kolları daha da sıkılaşmıştı. İçinde büyüyen ateş, gerilme ve onu elde etme isteğiyle, Julia'nın ar- zuladığı noktaya ulaşmak üzereydi artık. Julia onun bu hâline bayılıyordu, çünkü ona tanıştıkları geceyi hatırlatıyordu ve o geceden beridir bu adama karşı duyduğu arzu hiçbir zaman
Sayfa 131
Adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor..
Garibanların, garibanlık nedenleri karşısında sarsak ve telaşe olmalarını affedemiyordum.
Reklam
“ Hikayeye göre adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, ruh eve sığmıyor. “
Sayfa 18
Bir şey içime oturmuş kalmıştı. Yok olmak. Toz olmak istiyordum. Varlığım orada olmamalıydı. Gelip beni alsalardı. Uzaydan ya da bir yerlerden gelselerdi. Sessiz sedasız kaybolsaydım.
Bu kadın beni ikiye katlar, suya götürür, suya batırır, kuru çıkarır, susuz getirirdi.
"Ayak sesleriniz de olmasa, var olmadığınıza neredeyse inandıracak bakışlar sokağı"
Reklam
Hikayelerimin başka hikayelere benzemesi ağrıma gidiyordu. Ne zaman bir şeye el atsam, Müzeyyen, Meksikalı ya da bilmem nereli bir yazarın ya da bir kitabın adını veriyor ve oralarda da benzer şeyler olduğunu söylüyordu. Her şey benden önce olmuşsa, bana olacak bir yer, durum kalmıyor muydu? Bana ait tek kişilik bir iskemle, oda yok muydu bu dünyada.
"Aslında, tam diye bir şey yoktur, her tam, bir üst yarımın alt basamağıdır. Yani yarım bir bütündür."
Bizim de buralarda kadınlarımız, icabında, ayıp, yasak, günah üçgeninde sıkıştırılmış vaziyetteydiler ama Müzeyyen bu üçgeni yırtmış, yırtarken kendi kendine bir şeytan üçgeni yaratmış, arada bir üçgenin kuyuya benzeyen ağzından geyik bakışıyla bakıp duruyordu.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.