Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
1986 yılında bir yaz gününde taşındık şartlarıyla karakterimi oluşturan, davranışlarımı koşullayan bu mahalleye. Geldiğimiz yere kıyasla daha canlı daha renkli bir yerdi. O çocuk aklımla bu mahalleye taşınmamızın beni çok mutlu ettiğini hatırlıyorum. Galiba hafıza tanıdığı, unutup yabancısı olmadığı şeyleri hatırlıyor sadece. Bugün yabancısı
Reklam
Tam bir hafta önce, çarşambayı perşembeye bağlayan gece, öyle çok dolmuştum ki sosyal medyada karşıma çıkan bir sözü defterime not alayım derken alıp başımı gittim ve kalemimi durduramadığım bir yazma anı yaşadım. Derinlerde saklı olan tüm düşüncelerim sanki o anı bekliyormuş gibi dökülüverdiler kağıda. Ve ben bile çok şaşkınlıkla izledim bunu. O kadar hızlı yazıyordu ki ellerim, hangi konuya geçeceğimi veya hangi kelimeleri kullanacağımı bir saniye bile düşünmeden iki sayfa yazmış bulundum. Bu olaydan birkaç gün sonra yazıyı tekrar okuduğumda bazı satırlarla ilk kez karşılaştım ve içinde bulunduğumu fark etmediğim ruh halimle yüzleştim. O yazıda şundan bahsetmiştim: " Kimse bana, benim onlara merhem olabildiğim gibi merhem olamıyor. İşin kötüsü, ben de kendimi başkalarını iyileştirdiğim gibi iyileştiremiyorum. Herkese yetiyorum da kendime gelince eksik kalıyorum gibi." Ve bugün annem bana bir kargo gönderdiğini söyledi. Telefonla konuşurken de şöyle cümleler kurdu: "Sen çok güzel bir ruhsun, o yüzden seni mutlu etmek istedim." Çok duygulandım ve ağlamaya başladım. Ne büyük bir şükür sebebi🥹 Sanki bir melek gelip dokundu omzuma ve hayatımdaki güzellikleri hatırlattı. Binlerce kez teşekkür ederim Allah'ım.🥹🤍
Hafız, şair, dört dile hakim, Kur'an mütercimi, milletvekili, veteriner, sporcu ve samimiyet abidesi... Özü sözü bir, vatan aşığı bu kıymetli insanın İstiklal Marşı'mızı yazma nasibine erişmesi elbette bir tesadüf değildir. Kendisinin de ihtiyacı olmasına rağmen "Bu aziz milletin marşı ödülle, parayla yazılmaz." diyerek
SÖZDE SOYKIRIM GERÇEKLERI
Filistin'de yaşanan acı olaylar ve ABD başkanı Joe Biden'ın 1915 olayları hakkında yaptığı açıklamada olmayan bir soykırımı kabul etmesi sonucunda hazırladığım haber yazısı (röportaj) burada da paylaşmak istedim. Aslında biz neler yaşamışız, hala neler yaşıyoruz ve bunlara rağmen hala nasil suçlanıyoruz bunları merak edenler okuyabilir. İzinsiz
SON DANS -1 O eve hiç gitmek istemiyordum. Yine de ayaklarım sürüklüyordu beni. Yol boyunca öylesine değişik duygularla yürüdüm ki. Sanki bir şey olsun, bir şey olsun da beni yolumdan alıkoysun istedim. Zaten bir süredir kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Yorgunum. Hiçbir yere sığamıyorum. Bir boşluktayım sanki. Boğulduğumu, nefes alamadığımı
Reklam
HAYATIN ÇIĞLIKLARI Doktorun odasından çıktığımda moralim oldukça bozuktu. Kolesterolüm yüksekmiş. Diyet yapmalıymışım. Elimde yememem gerekenlerin listesi ve reçeteyle yürürken hayatımda hiçbir zaman diyet yapmadığımı düşündüm. Dahası, şimdiye kadar bana dayatılan hiçbir yasağa gönül rızasıyla boyun bile eğmemiştim. İçimdeki asi ruh burada da
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.