Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
2000'lerin Türkiyesinde bu defa güzel bulunmayan,şık bulunmayan kadınlar, tesettürlü kadınlardı.Hem dindar erkekler tarafından'besleme gibi giyinmek'le ve Fransız modacılarından istifade edememekle suçlanıyor;hem de seküler zihniyetteki aydınların eleştiri oklarına hedef oluyorlardı.Bu ikincilerin eleştirileri, saçın şakayla da kapatılabilecek olmasına rağmen neden ille de başörtüsünde ısrar edildiği üzerinde yoğunlaşıyordu. Bu eleştirinin sahiplerine göre başörtülü kadınların kendi tercih ve estetik beğenilerinin ya da bağlı oldukları dini ilkelerin bir önemi yoktu. Her tesettür defilesinden sonra dindar kadınların özgürlük alanını daraltan bir şiddet diliyle tekrar tekrar ifade edildi bu hususlar.Tartışmada kârlı çıkanlar, tesettür defilesini yapan firmalar ve bu tartışmaların yapıldığı medya organları oldu.Tarz belirleme çalışmaları o kadar had tanımaz bir cüretle ortaya konuyordu ki tesettürlü kadınlar için Fransa'da yapılmış bir defiledeki balık kadın giysisini andıran kıyafet dahi önerilebiliyordu.
Bu zihniyetteki erkekler !..
...babası, bunun da geçişi bir aks hikâyesi olduğunu düşünerek aldırış etmiyor "Bizim de geçti başımızdan, düzelir," diyerek, bu vesileyle karısına kendi eski aşklarını da ima ediyor ve zavallı kadının kim bilir kaçıncı defa kalbini kırıyordu.
Sayfa 22 - Can