Emekçi kadın mücadelesinin tarihsel ürünü olarak 8 Mart Özellikle kapitalizmin ilk gelişim döneminde kadınlar öylesine insanlık dışı çalışma koşullarına mahkum edildiler ki, bir işgünü bir çok durumda 18 saati bulabiliyordu. Öyle ki, 1857 yılı 8 Mart’ında, Amerika’da bu koşullara başkaldıran kadın işçilerin talebi “10 Saatilik İşgünü”dür. Kapitalizin bu vahşi sömürüsü, gittikçe daha çok kadının bir araya getirdi ve kapitalist sömürüye karşı başkaldırmaya itti. Ve Amerika işçi hareketi tarihinde kadınlar, 8 Mart’ın Uluslararası Kadınlar Günü olarak kutlanmasına da yolaçan, kapitalist düzene karşı mücadelelerinin en güzel örneklerini verdiler. 8 Mart 1886’da tekstil işçisi kadınların “Eşit İşe, Eşit Ücret”, sendikalaşma ve oy hakkı için başlattıkları mücadele polis tarafından kana boğuldu. 8 Mart 1908’de ise özgürlük ve eşitlik talepleriyle New York’ta gösteriler düzenlendi. Amerikan Sosyalist Partisi 1908 Kongeresinde ?ubat ayının son pazarını kadınlara oy hakkı ve diğer haklar için gösteriye ayırma kararı aldı ve bu kısa zamanda devamlılık kazandı. 1910 yılında Kopenhag’da II. Enternasyonale bağlı Uluslararası Sosyalist Kadınlar 2. Konferansında, Alman işçi hareketi önderinden Klara Zetkin’in önerisiyle, Amerika’da 8 Mart’ta grev esnasında çıkarılan yangında ölen kadın işçilerin anısına, bugünün “Uluslararsı Kadınlar Günü” olarak kutlanmasına karar verildi.
Şimdi aynı şehirde ki iki yabancıyız yalnızca seninle. Birbirinin her zerresini ezbere bilen iki yabancı. Daha birçok şey sayabilirim aslında fakat sarılmadıkça iki yabancıdan öteye geçemiyoruz görüyorsun, şu küçüçük şehirde. Nefeslerimiz bile birbirine karışır da biz birbirimize karışamayız artık, biliyorum. Ama sıkı giyin havası soğuk,
Reklam
Bugünün anısına kalsın.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim... Nazım Hikmet
...Nisa suresi 32. Ayet-i Kerîme’de Rabb’imiz, kadın ve erkeği farklı yarattığını, iki tarafa da birbirinden üstün farklı özellikler verdiğini söylüyor. Burada aslında eşitlik sorusu kadına verilen üstünlükleri kabul etmemektir. Kadının şefkati, letafeti, annelik yani inşa etme gücü, gizli güçleri görmezden geliniyor. Kadının sahip olduğu nadide
Bugünün gülüşlerini dünün terine, kanına, gözyaşlarına, acısına borçlu değil miyiz? Halil Cibran
Susmam lazım.!
'' Sonra bir kadın, " Bize neşe ve kederden söz et!" dedi. Bunun üzerine bilge adam: Neşeniz, maskesi düşen kederinizdir, dedi, kahkahalarınız da,çok kere, gözyaşlarınızla dolu bir kuyudan yükselir. Başka nasıl olabilir ki zaten? Keder ne kadar derinlere işlerse varlığınızın, onu oralardan çekip çıkardığınızda işte ancak o kadar neşe duyabilirsiniz. İçinde size şarap sunulan kadeh, çömlekçi fırınında pişirilen kadeh değil midir? Ruhunuzu dinlendiren ud, şu, bağrı bıçakla oyulan ağaç değil mi? Neşe dolup taştığınız zaman, bakın bakalım derinlemesine kendi içinize ; göreceksiniz, size keder veren şeyle, neşe veren şey aynı derinlikte, aynı büyüklükte.' Bugünün gülüşlerini dünün terine, kanına, gözyaşlarına, acısına borçlu değil miyiz? " Pencereden baktığında güneşi esirgemiyorsa gökyüzü, birileri bugünlerin bedelini ödediği içindir."
Halil Cibran
Halil Cibran
Reklam
95 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.