İnsan, ancak gözleri kapalıyken kendi benliğini tam duyabilir; sanki ışık, varlığımızın toprak yanına daha uygun olduğu halde, karanlık öz varlığımıza daha yakınmış gibi.
Genç Ay burada sönüyor. Ağır ağır yükselen küçük asansör, tüm umutsuzluk, intihar tutkusu orada bitiyor. Orada yalnızlık en büyük yalnızlık içinde yitiyor. Hiçlikte. Ve yaşam yalnız rüzgar, yalnız gökyüzü, yalnız yapraklar ve yalnız hiç değil mi.
İkisi de birbirinin dilini bilmiyordu ama delikanlı ikisiyle beş dakika sohbet etmişti. Sadece jestlerden, gülüşlerden, mimiklerden yararlanmışlardı; ama paylaşma arzusu onların sözsüz dil âlemine girmelerine izin vermişti.