Uzun İhsan-Bünyamin
Sana olan sevgim biricik oğlumu tehlikeye atmama engel oluyor. Ama bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir, çünkü O'nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu görebilmiş değilim.
Sayfa 55 - İletişim
Leyla ile Mecnun
Benjamin (Bünyamin): sonuçta ne olursan ol gel demiş Yunus Emre
İsmail abi: kim?
Benjamin: Aşık Veysel
Mecnun: kim?
Benjamin: kadırgalı Seda
Yavuz: sen yanlış gelmişsin
😁😂
BÜNYAMİN
İnsanların dünya karşısındaki kayıtsızlığını da işte tam bu anda kendi zihninde yakaladı ve babasının sözlerine bir anlam vermeyi başardı: Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı.
Sayfa 90 - İletişim
Bünyamin-Ebrehe
Ben bu dünyaya bilmek için geldim. Benim için kutsal bir şey varsa o da bilgidir, gerek bu dünyanın, gerekse öte dünyanın bilgisi. Bu yüzden öğrendiklerimi akıl terazisinde tartıp doğru olup olmadıklarına bakarım.
Sayfa 122 - İletişim
tanrı bilgiyi, bilgeliği, sevinci hoşnut kaldığı insana verir. günahkâra ise yığma, biriktirme zahmeti verir; biriktirdiklerini tanrı’nın hoşnut kaldığı insanlara bıraksın diye. bu da boş bir uğraştır ve tıpkı rüzgarı kovalamaya kalkışmaktır.
Sayfa 151Kitabı okudu
Ebrehe-Bünyamin
Hem küstahsın hem de alçak gönüllü. Hem güçsüzsün hem de ne olduğunu henüz bilemediğim bir üstünlük taşıyorsun.
Bünyamin sordu:
_ Güçlü olmayı neden bu kadar çok istiyorsun?
_ Elbette herkes gibi, varlığımı sürdürmek için.
Sayfa 151 - İletişim