"insanlar devlete hizmet etmekte ama insan olarak değil bedenleri olan makineler olarak. onlar: sürekli ordu, asker, gardiyan, memur, yasa uygulayıcı..."
"çoğunluk köleliğin kaldırılması için oy verirse, ya köleliliğe karşı kayıtsız olduklarından ya da onların oyları ile kaldırılacak köleliğin zaten azalmış seviyede olduğundandır. sonra, onlar köle olur."
“bir şeyin korkutucu, değersiz, arzu edilesi ya da beş para etmez olduğuna karar veren zihindir, dolayısıyla değiştirilmesi gereken şey sadece ve sadece zihindir."
Dinin belirgin amacı ruhsal dengeyi muhafaza etmektir. Zira doğal insanın, bilinçli fonksiyonlarının her an içinden veya dışarıdan gelebilecek ve kontrol edilmesi mümkün olmayan olgularla engellenebileceğine dair, yine gayet doğal bir “bilgisi” vardır. Bu nedenle, gerek kendisi, gerekse başka insanlar için önemli sonuçlar doğurabilecek zor bir
“İtiraf etmem gerekir ki iyi eğitilmiş bir erkek bulmak, iyi yetiştirilmiş bir kadın bulmaktan daha zordur.” cümleyi doğrudan okuyunca çok şey ifade etmeyebilir ama kitabın tamamıyla özdeşleşmiş harika bir cümle.
Şibumi
Trevanian
“Hakkımız olanı alamadığımız ya da önem verdiğimiz bir insan beklentilerimiz doğrultusunda davranmadığında yaşanan duygu kızgınlıktır. Böyle bir duygunun salt o olaya ilişkin olarak yaşanması insan doğasının gereğidir. Ancak, bu gibi olaylar «yaşam boyu insanlar zaten hep beni engellediler!» ya da «insanlar zaten bencildir!» biçiminde yaşanıyorsa, o zaman durum farklıdır ve bu tür genellemelerin gerisinde kişinin geçmişinden getiregeldiği kızgınlıkların birikimi bulunur. İnsanlar vardır, araba sürerken kırmızı trafik ışığıyla karşılaştıklarında, ya da fazla kalabalık bir caddede yürürken de kızarlar. Bu gibi duygular zaten öfkeli olan bir insanın öfkesine gerekçe araması sonucu yaşanır.”