Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Burcu Sağır

147 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Fakir Baykurt’un son eseri, benim de kendisiyle tanıştığım ilk kitabı. Kitap sevgisi ve kitap okumanın önemi üzerine yazılmış daha güzel bir kitap var mıdır acaba? Hem de gerçek bir hikaye olması bu hikayeyi çok daha özel kılıyor. Aslında küçücük ve bireysel bir hareketin nasıl kocaman bir toplumsal değişimi başlatabildiğini okuyoruz kitapta.
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,5bin okunma
Reklam
110 syf.
·
Puan vermedi
Tüm dikkatimizi sadece kitaba vererek gizemleri çözmeye çalışmak veya kitabın akışına kendimizi bırakarak tadını çıkarmak üzere iki seçenek sunuyor kitap bize. Dil kullanımı ve akıcılığını çok sevdim, zaten 1-2 saat gibi bir sürede okudum bitti. En çok ilgimi çeken ve belki de bu kadar gizeme sebep olan karakterlerin aynı isimle iki ayrı kişi olarak (Carmen-Françoise) kurgulanmış olması ve Baupaume’un Maurice’de çocukluğunu görmesi, kayyumun kızına Françoise’ın özelliklerini yüklemesi, iki ayrı karakterin de sol elinin son üç parmağının olmaması gibi detaylarla ayrı karakterlerin birbirleriyle ilintilendirilmiş olmasıydı. Bu noktada da yazarın aşağıdaki şu cümleleri bakış açısını anlayabilmek konusunda yardımıma yetişti diyebilirim: “kendisinde nefret ettiği şeyi benzerinde acımayla karşılıyor, bu yüzden onun için kederleniyor, onu daha da seviyordu.” “hiçbir şey yalnız var olmayı başaramazdı.” Özetle bittiğinde bir çok soru işareti bırakmasının yanı sıra okuması keyifli ve fikrimce bir çok vurucu tespit bulunduran bir kitaptı.
Kefaret
KefaretGaetan Soucy · Can Yayınları · 2014211 okunma
195 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Yazarın ilk okuduğum kitabı ve kitap hemen bittikten sonra bir rüyanın içindeymiş gibi büyülenmiş bir halde bu incelemeyi yazdığımı belirtmek isterim. Şöyle ki; ilk bakışta yazarın, İstanbul’un belli bir dönemindeki Boğaziçi Mehtapları’nda şahit olduğu yaşanmışlıkları anlattığı görülüyor. Fakat metnin derininde ölüm ve var olma, bir milletin unsurları, zaman kavramı gibi ve daha bir çok üstünde düşünülmesi gereken hususa değinmiş. Yazar bunları yaparken öyle büyüleyici bir dil kullanmış ki arada eski kelimeler olmasına rağmen metnin anlam bütünlüğü içinde gayet anlaşılır, ahenkli ve akış içinde bir okuma deneyimiyle birlikte adeta metnin içinde kaybolup mucizevi bir şekilde Boğaziçi’nde mehtaplı bir gecede bahsi geçen hanendeleri dinlerkenki sükut içinde buldum kendimi. Kitap uzun süredir kitaplığımda mevcut olmasına rağmen bir türlü okuyamamıştım ve başta anlatımın büyüsüne kapılınca nasıl bu zamana kadar okumamış olduğumu sorguladım ve fakat metnin sonuna geldiğimde bir kez daha anladım ki yazarın da dediğine benzer şekilde (“Ben, atinin vereceği manalarla dolu bu şeyleri o zamanlar­ da çözüp açamayacağımı bilerek, kim bilir, belki de bir gün, va­desi, zamanı gelince, anlayıp anlatabileceğimi belki tahayyül etmiş, belki de gizlice ummuşumdur. Fakat bunun için en çok zamanın yardımına ihtiyaç olduğunu duyuyordum.”) bazı şeylerin idraki ve kıymetinin anlaşılması için zaman gerekiyor.
Abdülhak Şinasi Hisar
Abdülhak Şinasi Hisar
Boğaziçi Mehtapları
Boğaziçi Mehtapları
Boğaziçi Mehtapları
Boğaziçi MehtaplarıAbdülhak Şinasi Hisar · Yapı Kredi Yayınları · 2013229 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
167 syf.
8/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Juan Rulfo’nun kendine özgü, büyüleyici bir dili var. Geçmiş zamanların masalını anlatır gibi ama bir yandan da gerçekleri çok yalın bir şekilde işlemiş öykülerin hepsinde. Zaten yazarın büyülü gerçekçilik akımının öncüsü olduğu biliniyor. Öykülerin biraz derinine inip bahsi geçen bazı karakter ve olaylar hakkında araştırma yapıldığında dönemle ilgili bir çok tarihi bilgiye sahip olmak da mümkün. Dolayısıyla da hem tadı damağımda kalan bir edebi keyif hem de yeni bilgiler eşliğinde bitirdiğim için kitabı daha da bir sevdim. Yazar keşke daha fazla yazsaydı da biz de bayıla bayıla okusaydık dememek mümkün değil gerçekten. Gabriel Garcia Marquez’in yazar hakkında “Yazdıkları 300 sayfayı bulmuyor ama, Sophokles’in yazdıkları kadar kalıcı” demiş olması da yazarın özellikle Latin Amerika edebiyatına bu kadar az eseri olmasına rağmen büyük bir etki bıraktığını kanıtlar nitelikte.
Ova Alev Alev
Ova Alev AlevJuan Rulfo · Doğan Kitap · 2013293 okunma
160 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Hikayeyi okurken tüm detaylarıyla zihninizde canlandırabildiğiniz ve sizi anlattığı dünyaya götüren klasik bir Ferzan Özpetek eseri. Geçmiş ve şimdi arasında gidip gelirken aynı hikayeyi iki kız kardeşin farklı bakış açısıyla okuyoruz, hatta bizzat karakterlerin kendisinden dinliyormuş gibi hissettiğimi söyleyebilirim. Eski İstanbul hakkındaki ufak detaylar da oldukça güzeldi. Keyifli vakit geçirmek için okunabilecek, akıcı ve merak uyandırıcı bir kitap.
Bir Nefes Gibi
Bir Nefes GibiFerzan Özpetek · Can Yayınları · 20201,431 okunma