TÜM TARİHİN EN KARANLIK SAYFALARINDAN HARRE VAKASI Emevi Halifesi Yezid’in Kerbela’da Peygamber (s.a.a)’in ailesini katletmesi özellikle Medine şehrinde büyük bir vicdani rahatsızlık doğurmuştu. Ayrıca Yezid’in fısk, fücur ve zulüm içinde yaşadığına dair gelen haberler Medine halkını iyice rahatsız ediyordu. Medine valisi olan Yezid’in
İzmir & Bisikletim
Nerede o günler. İnsanı bulunduğu ortamdan ve atmosferden alıp uzaklaştırarak, içsel yolculuğa götüren şu şiiri dinleyerek okumaya başlayabilirsiniz. Ya da siz bilirsiniz. youtu.be/94gahPBPIqk Ömrümün altın çağı çocukluk yıllarımın olduğu zamanlardı. Çok güzel bir çocukluk geçirdiğim söylenebilir. Sabahları uyandığımda o bilindik
Reklam
Lüküs Hayat Şarkısı Kime Mi Ait?
Efenim her yerde sözler anonim yazar imiş ancak sahibi canımız ciğerimiz değil miymiş? Şöyle ki; Refik Erduran ( oyun yazarı) deşifre ediyor sözlerin yazarını da ondan sonra ismi yazılmaya başlanıyor. Hikayeyi Cemal Reşit Rey anlatıyor; kendisi 10. Yıl Marşını bestelerken bir yandan da Lüküs Hayat'ı besteliyor, şarkı sözlerininin bir kısmını da
•Yalnızlığa Serenat•
İhanet yağmurunda ıslandık birer birer, Şimdi yorgun düşlerimiz yalnızız yalnız. Büyük hayat yolunda uslandık birer birer Cehenneme hüküm giydik büsbütün yalnız.. Hangi şehir alır bizi basar bağrına, Hangi yalan avutabilir yüreklerimizi. Kim çalacak kapımızı bir avuç tuz için Bir dilim ekmek için ya da aşk için... ~~~ ~Nurettin Rençber~
İki Kardeşin Anlaşmazlığından Doğan İki Dev Marka: Adidas ve Puma'nın Hikayesi.. 👇👇 - İkinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesindeki yıllarda Almanya’nın Herzogenaurach şehrinde Adolf Dassler ve Rudolf Dassler adında iki kardeş yaşamaktaydı. - Bu kardeşler ayakkabı yapıp satmak için kendilerine bir atölye açmışlardı ve ismini de Gebrüder
Manidar...
Büyük bir hava meydanının bekleme salonunda, genç bir kadın uçağına binmek üzere bekliyordu. Uçağın hareketine saatler olduğu için zaman geçirmek için bir kitap ve bir paket küçük kurabiye satın aldı. Dinlenmek ve kitabını okumak için vip salonunda bir koltuğa yerleşti. Kurabiye paketinin durduğu sehpanın yanındaki koltuğa bir adam oturdu; dergisini açıp okumaya başladı. Genç kadın ilk kurabiyesini aldı. Adam da bir tane aldı. Kadın çok rahatsız hissetti kendisini ve: “Sinir bir şey! Havamda olsaydım bu cüretinden dolayı ona haddini bildirirdim!”diye düşündü. Kadın bir kurabiye alıyor, adam da bir tane alıyordu. Çıldıracak gibiydi kadın ama olay çıkarmak istemiyordu. Nihayet son kurabiye kalınca kadın: “Bu küstah adam şimdi ne yapacak?” diye düşündü. Adam son kurabiyeyi aldı; onu ikiye böldü ve bir parçayı kadına verdi Aaaa! Bu kadarı da fazla! Çok öfkelenmişti şimdi! Kadın sinir içinde kitabını ve diğer şeylerini alıp bir fırtına gibi giriş salonuna oradan da uçağın içine yöneldi. Uçaktaki koltuğuna oturdu. Gözlüğünü almak için çantasını açtı. Ne görsün? Kurabiye paketi açılmamış olarak orada duruyordu. Çok utandı. Çok büyük bir yanlış yaptığını anladı. Kurabiyelerinin paketini açmadan çantasına koyduğunu unutmuştu. Adam kendi kurabiyelerini, hiç sinirlenmeden, yüksünmeden kadınla paylaşmıştı, Kadın kurabiyelerinin paylaşıldığını düşünerek çok sinirlenmişti. Ve şimdi bu durumu açıklama şansı yoktu. Özür dileme olanağı da kalmamıştı. Telafi edemeyeceğiniz dört durum vardır. Taş atıldıktan sonra! Söz ağızdan çıktıktan sonra! Fırsat kaçtıktan sonra! Zaman geçtikten sonra!
Reklam
1.000 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.