Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hüseyin DEMİR

Reklam
Kur'an'ı bütün beşeri bilgiyi içeren bir ansiklopedi gibi okumak, hem saçmadır hem de Kur'an'a hürmetsizliktir!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Onu kaybetmek, zamanın akışında süzülen bir yaprak gibi hafif olmayı hiç öğrenemedi. Acı, kalbimin en derin köşelerine işlemiş, orada sessizce ama inatçı bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Günler geçiyor, mevsimler değişiyor ama o acı, zamanın iyileştiremediği bir yara gibi duruyor. Gözlerim kapalıyken bile hissediyorum; her hatırası, her gülüşü,
Tamamlanmamış her aşk, hatırlamaya mahkum bir hikayedir. Gözlerimizdeki o ışıltı, dokunamadığımız eller, duyamadığımız fısıltılar... Her biri, yüreğimizin en derin köşesinde saklı kalan, bitmeyen bir özlemin parçaları. Bu yarım kalan sevdalar, gökyüzüne ulaşamayan yıldızlar gibidir, ulaşılmaz ve sonsuz. Bir bakışta başlayıp, bir ömür süren bekleyişler... Kavuşmaları mahşere kalmış, zamanın ötesindeki bir aşkın bekçileri. Her veda, bir sonraki buluşmanın hayaliyle çırpınırken, her buluşma, belki de son kez sarılmanın hüznüyle yoğrulur. Ve işte, zamanın kıyısında duran bu aşıklar, kavuşmanın sadece bir ümit olduğu bu dünyada, belki de ancak mahşerde birbirlerine kavuşacaklar. Orada, zamanın ve mekanın son bulduğu yerde, tamamlanacak tüm yarım kalmış sevdalar. Ama şimdilik, her hatıra, her özlem, her bekleyiş, sadece kalplerinde yaşayan birer hikaye olarak kalacak. Mahşere kalan bu kavuşma, aşkın en saf, en temiz haliyle yankılanacak sonsuzluğun derinliklerinde.
Reklam
Şu kırık dökük hayatta, bu kırık dökük hikayenin devam etmesi gerekiyor çünkü. Yaşamanın başkaca yolu yok...
Eski libas gibi aşığın gönlü, söküldükten sonra dikilmez imiş...
Yobazlık, mutlak hakikate sahip olma iddiasıdır. Dolayasıyla da bu hakikati, yakıp yıkarak bile olsa, herkese zorla kabul ettirmenin kendisinin sadece hakkı değil, görevi de olduğuna inanmaktır.
Reklam
cennet-cehennem
Dediler: "Cehennem'de odun bulunmaz; Yolcu, yakacağı kendi götürür!" Anladım, ki Cennet'e giden de buradan Gülünü zambağını kendi götürür!
Bahar
"Baharı özledik artık..." diyor gelen kızlar, Ki içlerinde baharın da özledikleri var?
NAAT
Seccaden kumlardı... Devirlerden, diyarlardan Gelip göklerde buluşan Ezanların vardı. Mescit mümin, minber mümin.. Taşardı kubbelerden Tekbir, Dolardı kubbelere "amin"!
Dua
Biz,kısık sesleriz...minareleri, Sen,ezansız bırakma Allahım! Ya çağır şurda bal yapanlarını, Ya kovansız bırakma Allahım! Mahyasızdır minareler...göğü de, Kehkeşansız bırakma Allahım! Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allahım! Bize güç ver...cihad meydanını, Pehlivansız bırakma Allahım! Kahraman bekleyen yığınlarını, Kahramansız bırakma Allah'ım! Bilelim hasma karşı koymasını, Bizi cansız bırakma Allah'ım! Yarının yollarında yılları da, Ramazansız bırakma Allah'ım! Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü, Ya çobansız bırakma Allah'ım! Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız; Ve vatansız bırakma Allah'ım! Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allah'ım!
Uçmak
Bir meleksen, görelim: Azrail, Can alırken de nezaket göster! Bu iş -ergeç- olacak, ey bedenim; Sen de bir parça metanet göster! Ve sen, ey ruhum, uç -artık- yuvadan: Kanad açmakta meharet göster... Yüksek uçmakta cesaret göster!
4.034 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.