Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyzanur

Bu zaman yönetiminin nasıl bir şey olduğunu işsizler dışında kimse anlayamazdı.
Sayfa 74 - Doğan Kitap/ 40.BaskıKitabı okudu
Reklam
Sonra insan omzunun bir santimetrelik bir düşüşle, sahibini nasıl yerle bir ettiğini izleyecektim her gün defalarca izlediğim gibi...
Sayfa 33 - Doğan Kitap/ 40.BaskıKitabı okudu
... sonra altmış iki senenin verdiği yükü peşinden sürükleye sürükleye lavaboya gitti. O gelene kadar pencereden dışarıya baktım. Yıllardır yaptığım gibi... Birazdan içeriye girecek, dünyanın bütün hüzünlerini eğirip tel tel ses yapmışsın gibi bir tonlamayla "Gelmediler di mi Nazlı? diye soracaktı.
Sayfa 30 - Doğan Kitap/ 40.BaskıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Marta'dan ayrılıp yalnızlığı tadacaktı, herkesten ayrı, yapayalnız olacak, hep yalnız kalacaktı ve bütün acılar bitip de zamanı geldiğinde tükenecek, yokluğa, geldiği yere dönecekti, yokluktan yokluğa, yaşam böyle ilerliyordu, insanlar, hayvanlar, kuşlar, balıklar, evler, fıçılar, tüm varlıklar böyle,
Sayfa 11 - MonoKL YayınlarıKitabı okudu
Kişinin yaşamının en büyük acılarından biri buydu belki, annesinin korunaklı rahminden çıkıp bu kötü dünyada kendi yaşamına başlamak, çünkü içeride her şey Tanrı'nın iyiliğiyle uyumluydu, dışarıdaysa ya bir Tanrı ya bir Şeytan,
Sayfa 14 - MonoKL YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yaşamak elbette okumaktan önemlidir.
Sayfa 10 - Dergâh Yayınları/ 5.baskıKitabı okuyor
Edebiyat dünyası vahşi bir dünyaydı. Herkes birbirinin gözünü oymaya bakıyordu. Dünyada bir çok şey hayal edilemeyecek şekilde değişmiş ama edebiyat dünyası değişmemişti.
Sayfa 89 - Metis/1.baskıKitabı okudu
“Birçok erkek,” dedi, yan gözle falan değil doğrudan bana bakarak, “kadınların yanlış hayaller kurmasına neden oluyor. Genç kadınların erkeklerle ilgili hayallerini ne kadar erken yıkarsak, kendi yollarını o kadar kolay çizerler.”
Sayfa 75 - Metis/1.baskıKitabı okudu
İnsan oyuncu bir hayvandır. Belki, çoktan kaybolmuş o sahneyi belleğimizin tozlu köşelerinden çıkardığımız kırık dökük dekorlarla yeniden kurarak oynadığımız bu oyun, yas tutmanın bir yoluydu.
Sayfa 72 - Metis/ 1.baskıKitabı okudu
Eski günleri konuşurduk. Hani, geçmiş zamanın insanın kemiklerini sızlatan bir yel gibi içinde acı acı estiği, upuzun susuşlara açılan eski hikayeler.
Sayfa 71 - Metis/1.baskıKitabı okudu
Reklam
Gözlerini kapayıp sessizliğin tadına varmaya çalıştı. Ama sessizlik bilindiği gibi hiçbir zaman sessizlik değildir. İçi bir sürü ıvır zıvırla doludur.
Sayfa 21 - Metis/ 1.baskıKitabı okudu
Ruhumu hangi kalıba dökeceğimi, kendimi hangi kantarda tartacağımı bilemedim. Dünya her dakika bana biraz daha batmaya başladı. Gökyüzünden yağmur değil, kurum gibi bir keder yağdı o günden sonra benim için.
Sayfa 188 - Everest/ 1.BaskıKitabı okudu
Çünkü ayrılık, sadece bir insandan değil, artık içinde olmadığımız bir hikayeden de mahrum kalmak demekti.
Sayfa 177 - Everest / 1.BaskıKitabı okudu
Zaman saatlerle değil, kapanmayan hesaplarla, tükenmeyen acılarla, insanın ruhunu ele geçiren o iç sıkıntısıyla geçtiği için bazı geceler diğerlerinden daha uzun olurdu.
Sayfa 53 - Everest /1.BaskıKitabı okudu
Gerçek acı, sesini duyurmaya çalışmazdı. Gerçek acı her zaman tek başına ve sessizce çekilirdi.
Sayfa 49 - Everest/ 1.BaskıKitabı okudu
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.