Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Erkekler güzel kadınları sever; ama kadınlar sevdiği erkekleri yakışıklı bulur."
William Golding
Ne güzel Ya Rabbim Türk yaratılmak Ve Müslüman doğmak ne kadar güzel Cihan güneşinin ümmeti olmak Başka şey istemem her şeye değer Bir minare gibi HAKK'a şehadet Bilal'in sesinden felaha çağrı Cümle günahlardan soy beni sevda
Reklam
İnsana dış görünüşüne göre muame­le yapılması kadar çirkin bir şey bilmiyorum. Ne güzel kadınlar gördüm, içini pislik götürüyordu. Çirkin gözüyle bakılan kadın­ların içiyse papatya bahçesiydi. Bir kadın fiziği güzel olduğu için sevilmez, merhametli diye sevilir. Bir kadın kaşı gözü güzel olduğu için sevilmez, bir kadın herkese karşı aynıyken sana farklı ve ayrıcalıklı davrandığı için sevilir.
Başkasının yolundan gitmek, kendi yolunu kaybetmektir. Şimdi o ne der, bu ne der diye korkma ve o yolu yürü. Kalbi güzel insanlara rast gelesin.
Bilemiyorsunuz arkadaşlar. Başta kimin ne olduğunu bilemiyorsunuz. En başında öyle geliyorlar ki, inan­mamak elde değil. Süslü püslü cümleler, içi boş ve tutulamaya­cak sözler, verilen umutlar... Anlayacağınız hepsine inanıyoruz. Özellikle duygusalsanız, bunu da çok iyi kullanıyorlar. Canın yandığında çok sonradan anlıyorsun sevmemen gereken insanı sevdiğini. Uğradığın hayal kırıklığı canına batınca anlıyorsun güvenmemen gereken bir insana güvendiğini. Ama iş işten geç­miş oluyor.
Şüpheye düşürmeyen ve bana "Acaba?" dedirtmeyen insanların bende her zaman kredisi var.
Reklam
Güle seviyorum deyip, dikeni­ni gördüğünde geri adım atıyorsan bu sevmek değildir. Heves­tir. İnsan iki günlük heves için seviyorum dememelidir. Gülü koklayıp dikeninin batacağını ve canının yanacağı korkusuyla sevmeyeceksin bir insanı. Kokladığın gülün dikeni canını acı­tıyorsa, acısını da seveceksin.
Hava yağmurlu olsa da perdeleri asla kapatma. Yine aç per­delerini, dans et yağmurla.
Eskidenmiş o gitmeyi kafasına koymuşların kalması için uğraşmalarım. Yok artık öyle çabalamalar, uğraşmalar, kendimi yormalar. Kapandı o devir. Kim bana ne veriyorsa, onu alıyor artık. Kimseye hak ettiğinden fazlası yok.
Eskiden olsa fırtınalar koparaca­ğım şeylere şimdi yaprak dahi kıpırdatmıyorum. Çünkü ben kendimi çok saçma şeyler ve insanlar için yormuşum. Şimdi çok net görü­yorum. Birilerini sevmek için kendimi zorlamıyorum.
Reklam
"Ee sen yalnız mı öleceksin? Bir kız yüzünden karalar bağlamışsın, kalbinin kapılarını kapatmışsın.” falan demeyin. Ben incinsem de incitmem. Kapılarım açık. Yalnızlık Allah’a mahsus, kuluna değil. Günü gelir, biri bana bir kalbim olduğunu bana hatırla­tır, yeniden aşkın var olduğunu anımsatır, yeniden sevebilirim, içimdeki sevgi tohumlarını yeşertebilirim.
Kalbim kimseyi sevemeyecek kadar yorgun, duygularım bir daha kimseye yanaşmayacak kadar uzak bana.
Unutma ki bir kitap değildir elindeki; yazın, yazı, bildiri, çağrı, ileti, yapıt değildir: Mürekkebim kırmızı, kalemim kemiksiz, kağıdım yirmidört ayar yirmidört saattır benim.
Sayfa 43 - XXXII.Kitabı okudu
Fiziksel acının fonksiyonu neyse duygusal acının fonksiyonu da o. Acı çekmek, hayatımızda bir şeylerin değişmesi gerektiğinin sinyali. Her tür acı, bize değişim için bir çağrı. Her tür acı, içimizdeki çocuğun bizimle konuşması. Yeter ki biz duyalım, anlayalım ne demek istediğini.
Başkalarının hayatında figüran olmak yerine, kendi hayatınızın mimarı olun.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.