Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sen gittin, soframız oldu tarumar; Doğan günü yadırgıyor hâlimiz.
Reklam
"Sustuğum şeyler var, hiç konuşamadıklarım, hiçbir zaman konuşamayacaklarım... İçinde kaybolduğum şehirler var, bir de; içimde kaybolup giden insanlar..."
Dün güzel bir kadın geçti Kabrimin yakınından Doya doya seyrettim Gün hazinesi bacaklarını Gecemi altüst eden Söylesem inanmazsınız Kalkıp verecek oldum Düşürünce mendilini Öldüğümü unutmuşum...
Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede, Hatırla ki mahşer günüdür, Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Reklam
Zaman hezimete uğrattı kalbi. Benden buraya kadar, sonrası artık kader.
Günlerden sonra bir gün, Şayet farkedemezsen sesimi, Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini, Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum. -cahit sıtkı tarancı
YAĞMUR YAĞIYORDU Yağmur yağıyordu Paris kaldırımlarına; Seni düşünüyordum penceremde! (Penceremiz olabilirdi!) Yağmuru sevmediğin geldi aklıma. Bulutlar da hatırlamış olacaklar ki Yağmurda üzüldüğünü, Sağnak durdu birdenbire; Güneş açtı. Yüzün güldü mü bilmem, İstanbul’daki pencerende
Yorgunsun,uzaklardan gelmişsin; Yitirmişsin neyin varsa birer birer. Bir sağlık,bir sevinç,bir umut... Onlar da neredeyse gitti gider. Dost bildiğin insanların yüzleri Aynalar gibi kapkara. Suyu mu çekilmiş bulutların? Dönmüşsün kuruyan ırmaklara. Taşlara düşen saat gibi, Ne artı, ne eksi. Bir sağlık, bir sevinç, bir umut Hikaye hepsi.
Reklam
Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Abbas
Haydi Abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu kalb ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun. Aya haber sal çıksın bu gece; Görünsün şöyle gönlümce. Bas kırbacı sihirli seccadeye, Göster hükmettiğini mesafeye Ve zamana. Katıp tozu dumana, Var git, Böyle ferman etti Cahit, Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan; Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
Ölümü düşünüyorum Laleli'de bir sokak tabutum geçiyor Saygı duruşunda bilmediğim insanlar Bütün pencereler açık biri kapalı Kederlerim, ümitlerim, hayallerim Ve gelen bir iki dost mezarlığa kadar Sonra kadınlar kadınlar gözleri yaşlı Ölümü düşünüyorum Bütün pencereler açık biri kapalı
ancak sen tazelikte gül yaraşır pencereme; uykusuz gecelerimde kokusunu duyduğum.
359 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.