Anılar ki önlerinden her geçişte
Islanmış mayıs böcekleri gibi üzerlerinde
Acem acem geziniyor gözlerim ..
Dünya gözlerimi kendi ellerimle örttüm
Değdi yorgunluğuma
Bi ölüm kaldıydı onu da gördüm
Beni pişman etmedi doğduğuma
Sayfa 44Kitabı okudu
Boncuklarla işlediğim suretindi o senin;
Gölgenin güneşe nisbeti, leylim ...
Hem seni ben, seni görmekle görmüş değilim,
Görmedikçe gözlerinin gördüklerini tekmil:
Ben çocuklardan haber değil,
Çocukları güneş kokan enselerinden koklıya
[koklıya öpüp ısırmak istiyorum.
Yaşamak istiyorum.
Yaşamayı bu soğumuş
cehennemde
Ölü bir dost gibi içim titreyerek
düşünmek değil
[sade,
Yaşamayı yaşamak istiyorum.
Tutuklayıp sardunyayı
Attılar dipkapalıya
ikindiyin saat beşte.
Bi sen eksiktin ayışığı
Gümüş bir tüy dikmek için manzaraya!
Öyle güzeldim ki senle, çiçeklerden çok ...
Dost acı söyler de çocuk
Kusurları dermez vazoya
Gönlünün orta yerindeki
Sen ki çiçekleri toplamayan Güzelim,
Çiçekleri sulayan çocuk
Ve ben ki buruk ve kavruk
Bir ihtiyar adamım artık.
Dün gece senin küçücük elinle yalnız yattık.
Yalnız, senin küçücük elinle yalnızlık
Öyle parçalandım ki ömrümde
Sevgiyle öfke arasında,
Sevgimi öfke vurdu
Öfkemi sevgi kaçırdı
içim parçalandı arada
<<Biraz taş biraz hayvan biraz düş>>
Ve göğe aşırdığım kuş
Denizin mor bostanından
...
Öyle bi Aşk olsun ki derim ...
İçimdeki karanlığı patlatacağım
Ve beynimin en ölümcül yaşlarıyla
ağlaya
ağlaya
Sayfa 3Kitabı okudu
Oysa herşey birbiriyle kayıtlı
...
Ağaç kuşa kuş ağaca hayıtlı