Arif Amca bizde pulluk olduğunu söyledi. Var mı?
— Var ya, çırpıların durduğu sayada.
— İyi; bi de araba yaptıralım.
— Her şeyimiz olucek demek.
— Elbet olucek. Çiftçinin, bağcının düzeni tam olmalı. Bu yıl bu bağı adam edeyim, gelecek gözün bi yığın üzüm parası alırız.
— Ya dolu ne yağarsa?
— Hiçbişey olmaz, bunca patırtıda canımı almayan Tanrı bizi kayırır. Korkma.
Vay be, gel de anla. Aslan gibi iki adam yediler başlarını. Alınyazısı mı denecek; yıllar öncesinden mi yazılmış? Vah Selim kardeş, vah ki vah! Şu yemyeşil bağlara, ağaçlara bak; sararmış ekinlere bak! Hiç yoktan koyup gidilir mi bunlar?
Bu ilâçları nasıl yaparsın amca?
— Allah dert verdiyse dermanını da vermiştir bilene. Toprakta biten otların şifalısı var, ağulusu var. Hanginin neye yaradığını bileceksin.