Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ömer, sıyrılmış kılıcıyla Peygamber’in evine yürüdü;
O arada Cebrail, Mustafa’ya vahiy getirdi. İşte şimdi ey Allah’ın Elçisi dedi, Ömer Müslüman olmak üzere geliyor. Onu kucakla. Ömer, eve girince apaçık gördü ki Mustafa’dan (a.s.m.) atılan bir nur oku uçtu, geldi, gönlüne saplandı. Bir nâra attı, kendinden geçti, yere yıkıldı. Canında bir sevgidir, bir aşktır belirdi. Sevgisinin çokluğundan Mustafa’da yanıp erimek, yok olmak istiyordu. “Ey Allahın elçisi” dedi, “İman teklif et, o kutlu kelimeyi söyle de duyayım.”
Sayfa 331 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Ben dünya küresi, Türkiye karyesi ve Urfa köyünden, El Aziz Tımarhanesi sakinlerinden; ismi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i bekleyen, başhekimlik üzerinden Hakimler Hakiminin dergahı uluhiyetine son arzuhalimdir. Ben gam deryasında, fakirlik vatanında, horluk ve rezillik kaftanıyla
Reklam
Kainatın Efendisi'nin Duası
Hz. Aişe annemiz (r.anha) anlatıyor: Bir gece Hz. Peygamber’in (asm) yanına vardım. Namaz kılıyordu. Sanki atılmış bir elbise gibi secdeye kapanmıştı. Duydum ki şöyle dua ediyordu: “Bütün varlığım ve hayalim Sana secde etti. Kalbim sana iman etti. Rabbim, işte ellerim… Nefsim üzerine koruyucu değiller. Ey bütün büyük şeyler için kendisine ricada bulunulan Azîm, Büyük günahlarımı bağışla!” Secdeden başını kaldırdıktan sonra bana şunları söyledi: “Cebrail (as) geldi ve “Secdende bu kelimelerle dua et!” diye emretti.Öyle ki, bu kelimeleri her kim secdede söylerse, daha secdeden başını kaldırmadan affedilir.” {Ahlaku’n Nebi, III, s.169 – En Sevgilinin Sevgilisi Hz. Aişe, Hayatı ve şahsiyeti, Dr. Ramazan Balcı, s.95}
Nakledildiğine göre Hak taâla Cebrail (A.S.)’ı, Akıl, imân ve hayâ ile Adem'e gönderdi. Cebrail (A.S.): — Hangisini dilersen onu al dedi. Adem aklı seçti. İman hayâ’ya: — Hak taâla hazretleri bana akıl nerede olursa benim de orada olmamı emretti dedi.
Sayfa 79
Allaha Mektup Yazan Bir Deli (!)
Elazığ Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi’nde tedavi gören ve 1965 yılında vefat eden bir delinin(!) Allah'a yazdığı mektup; “Ben dünya kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz (Elazığ ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, Çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, Ahir deminde misafiri
Dr. Münir Derman’ın Miraç Hadisesi Hakkındaki Yorumları
Allah Dostu Der ki... -Cilt I.
Allah Dostu Der ki... -Cilt I.
• Miraç olan namazda cesed de bir şey kazanır. Onun için tadili erkan da farz kılınmıştır. Bunu yani cesede verilecek hediyeyi söylemem... Ama anahtar verebilirim (Tayyı mekan) bunu biraz derin düşün... • Namaz miraçtır. Namaz Allaha yanaşmanın merdivenidir. Namazın yarısı benim için, yarısı kulum içindir. "Hadisi kutsi" Namaz
Reklam
Bir delinin(!) Allah’a yazdığı harika mektup!
1965 yılında vefat eden bir “deli”nin son dilekçesi: “Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden Hâkimler Hakiminin dergahı
Miraç
Miraç hadisesi Kur'an-ı Kerim'de İsra ve Necm suresinde anlatılmaktadır. Miraç gecesinde Allah'ın emriyle Peygamber Efendimiz (sav) Kâbe–i Muazzama'nın Hatîm mevkiinde yatarken, Cebrail gelip mübarek göğüslerini yardı, kalbini zemzem suyu ile yıkadıktan sonra içini iman ve hikmetle doldurup eski hâline koydu. Sonra beyaz bir binek Burak ile (normalde bir aylık mesafedeki) Mescid–i Aksa'ya uçtular. Orada bütün peygamberlerin ruhlarına imam olup namaz kıldırdı. Bu, onların şeriatlerinin asıllarına mutlak varis olduğunu ifade ediyordu. Bir de kendisine su, şarap ve süt takdim edildi. Hazreti Muhammed sütü içti. Bu ümmetinin doğru yola iletildiğini ifade ediyordu. Ardından yüceliklere yükseltici bir mirac (manevî asansör) ile göklere çıkartılıp yedi kat semaları bir bir dolaştırılmıştır.
Allah'a dilekçe yazan adam.
Halk içinde deli, Erenle içinde Veli olan, 1965 yılında vefat eden Elazığ Akıl Hastanesi'nde yatmakta olan bir delinin(!) Allah'a yazdığı dilekçe aşağıda yazmakta. Bu dilekçe ile ilgili siz ne düşünüyorsunuz? “Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, (El-Aziz --Elazığ ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden;
Aklın Böylesi Lazım :)
Cenâb-ı Hak, Âdem -aleyhisselâm-’ı yarattığı zaman, nakledilen bir rivâyete göre ona üç hediye takdim etmiş. Cenâb-ı Hak, Cebrâil -aleyhisselâm-’ı göndererek; “Şu üç hediyeyi götürün, Âdem istediği bir tanesini alsın.” buyurmuş. Nedir onlar: 1. Îman, 2. Akıl, 3. Hayâ. Hazret-i Cibril getirmiş. İyi anlamamız için bir tepsiye
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.