Arkadaşlar ;
yorumlarım paylaşımı yapan kişilere değil,
alıntılara, incelemelere ,şiirledir yani ''edebiyata''
lütfen kimse üstüne alınmasın
zaman zaman kendime bile tahammül edemiyorum ben.
Hocam affedersiniz.
Elinizdeki kitabın kapağını çevirip tekrar bakarmisiniz omer hayyam rubailer olmasın..
Çünkü onun bir dörtlüğü
Bkz . İş bankası kültür sayfa 166.
birinin verdiği değer diğerinin yüzünde güller açtırıyor. birinin sevgisizliği diğerini alabora ediyor...
bir gün yine geleceğim o köşeye. yine bir yüz çıkacak karşıma. kalabalık olacak her yüz gibi dostluk ve düşmanlığın sınırında yürümeyi bilecek. alın, kaş, gözler , burun, dudaklar, çene....
bakıp kalacağım öyle....
o gördüğün son yüz olacak..
köşeyi dönünce mosmor bir ağaç yüzün senin
taşlardan evlerde sıkıldığım yerlerde
birden o deniz yüzün senin
karanlığın dönüştüğü güneş yüzün senin
sıcak otsuz kırlarda ansızın bir çiçek yüzün senin
kim demiş eskir o yüzler korkulan alışkanlıklarla
yeni bir yüz getirir akşamına korkular ve yüzün senin...
Diyorlar:
Bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı..
Seninle yüz yüze dalacagım uykunun, ayağım çıplak gezeceğim bir salonun, neremin göründüğünü umursamadan uyanacağım bir balkonun siyah beyaz eşiğindeyim şimdi, rengimi belli etmiyorum.
Kimin bana ihtiyacı var diye düşündüm, zor soru , sorması zor, yanıtı basit, cevabı kalin harflerle yazdım,
HİÇ.
Ne çok yaralandık değil mi?
daha da var bitmedi, çok yaralanacağız her yerimizden. masalımız bir puzzle madem, şöyle dikkat çekici büyüklükte görünmeli yaralarımız. anlaşılır olmalı.