Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"gar be to aftadam naz-ar,  çeh re be çeh ruberu" seninle yüz yüze geldiğimiz an bakışımda, gözlerimde hareler canlanır.
Sen gelmez oldun....
Deyirdin baharda görüşerik biz, Bahar geldi, getdi sen gelmez oldun. Daşlaramı deydi sındi ehdimiz? Aylar geldi, getdi sen gelmez oldun. Deyirdin qapına qonaram quş tek Quşlar ceh-ceh vurdu sen gelmez oldun. Yaşamaq eşqile vecde gelerek. Quşlar yuva qurdu sen gelmez oldun. Sensiz döne- döne yollara baxdım Gözlerim qaraldı sen gelmez oldun. Ay menim taleyim, ay menim bextim, Söyle,bu ne haldı sen gelmez oldun. Medine Gülgün
Reklam
Ceh Guevara
“Ne kadar farklı olursa olsun; sana ait olmayana tenezzül etme ve ne kadar basit olursa olsun senin olandan asla vazgeçme.”
Baba tahirê ûryan.
Eger destêm bighê çerxa felekê Ezê gelek tiştan bipirsim ji wê: “Te bi yekî dayiye sed nîmet Bi yê din jî nanê ceh tevî xwînê!!!
Bayram..
Sonra o çok sevdiğimiz teyzelere bayramlaşmaya gideriz. Teyzecik birazcık fazla samimi olmasından ötürü yanaklarımı sanki yüzümü yeniden yıkamışçasına havluya gerek duyacak kadar ıslak öper. Tedbir olsun diye yanaklarımı bu hamleden korumak amacıyla saçlarımı ortadan ikiye ayırır ve iki yana bırakırım. Zafer kazanmış edası ile bir de saçlarımın suratımı teyzenin tükürüklerinden koruyacağına güvenerek emin bir şekilde gider teyzenin elini öperim. Teyze saçlarımı iki eliyle kulaklarımın arkasına öteler ve der ki: "Gızım çeh şu saçlarıın öpemiyem."
"Her zilletin elbette bir izzet var içinde Seyr et Çeh-i Kenan'ı ne devlet var içinde" *Şeyh Galip*
Reklam
Ay dayê rebenê dayê Dikim nakim li hev naye Ez ji kerba ketim tayê Wekî pêla li ber bayê Kerê xelkê ji ceh têr e Hespê min bi hesreta kayê.."
Camûs=manda Cangorî=fedai,şehit,kurban (şehit=pakrewan,şehîd,cangorî) Canhêştir=zürafa Hêştir=deve Canik=hanım Carcarok=yaygaracı Carecar=yaygara Cax=parmaklık,korkuluk Cebar=kırıkçı Ceh=arpa Cehnî=tay Cejn=bayram
Her zilletin elbette bir izzet var içinde Seyr et Çeh-i Ken’ân’ı ne devlet var içinde Şeyh Gâlib
Ceh Guevara
“Tek amacım, gittikçe soğuyan bu dünyada üşüyen halkların ısınabileceği, paylaşılan ateşler yakmaktı”
Reklam
Küreselleşme ile beraber postmodern toplum örgütlenmeleri ulusal aidiyetler bir tarafa bırakırken, imanın oluşturduğu biraradalığı da sınırlayıcı ve dışlayıcı bulmakta. Sadece ulusal ya da dini aidiyetleri değil, erkek-kadın kimliklerini de aradaki farkı belirsizleştirip yok saymaya çalışmaktadır. İnsanın yersiz-yurtsuzlaştırıldığı bu düzlem, erkeği ve kadını da belirsizleştiriyor. Dahası artık kadın yoktur, salt -ne olduğu fazlasıyla soyut olan!- insan vardır. İşin daha kötü ve Müslümanlar açısından vahim tarafı ise,başörtüsü ile kamusala dâhil olmaya çalışan, kamusalı varlığının ifade olunduğu mekân olarak addeden insanların fazlasıyla türemiş olmasıdır. Belki de kamusalın o baştan çıkarıcı davetine icabet etmek için onca başörtüsü eylemini yapmamak gerekiyordu. Ya da Zaman’ın/Dehr’in yazgısına boyun eğip imtihanımız üzerine hakiki anlamda düşünme ceh- dine girmemiz gerekiyor. Hiç kuşkusuz, yazgımız son sözü söyleyecektir ve varoluşumuzun en yalın hakikati olan bu sözü, çocukların ‘yapıldığı’nı sananlar anlamayacaklar. Erdal Kurgan
148 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.