Doğal olarak bundan böyle her şeyin dış görünüşüne karşı sonsuz bir güvensizlik içinde olacaktı. Bir şeye inanması için önce onun iç yüzünü, gerçeğini öğrenmesi gerekecekti.
Bilinmeyenin özü, onun bütün korku ve dehşetlerinin toplamıydı; başına gelebilecek en düşünülemeyecek şey, felaketlerin en büyüğü, hakkında hiçbir şey bilmediği ve sayesinde her şeyden korktuydu.