K. Köyü’nde sıradan bir yaz günüydü. Burada günler birbirine o kadar çok benzerdi ki haftanın veya ayın hangi günü olduğunu kimse bilmezdi. Ortadan akan bir derenin ikiye ayırdığı köy, sağlı sollu iki tepeye kurulmuştu ve bu haliyle adeta ortadan ayrılmış kalın bir kitaba benzerdi. Derenin suyu yazın kuruyacak kadar azalır, ilkbaharda ise birkaç