Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yaşamak dedikleri böyle suyuna tirit geçinmekse yuh olsun bu hayata. Biraz da tıngırtı olmalı.
Sayfa 101 - İnkılap yayınları 2006
Malum ya saatsiz insan dümensiz gemiye benzer.
Sayfa 100 - İnkılap yayınları 2006
Reklam
VELİ: Bıyıklarınızın uçlarını biraz aldırsanıza. Görmenize mani olmuyorlar mı? MUSTAFA: Bana bak ağız kavafı, sen süpürge hesabı nedir, bilirmisin? Kıs çeneni. Hem ellerini ceplerinden çıkarsana. Büyüklerin yanında eller cebe sokulmaz. Dağdan mı iniyorsun? VELİ: Benim ceplerimle büyükler arasında ne münasebet yar Sonra büyük kim? Siz misiniz? Wagner'le mi konuşuyorum? Yoksa karşımdaki Kant mı?
Sayfa 98 - İnkılap yayınları 2006
İnsanlar bilirsin saate benzerler... İşler işler günün birinde duruverirler.
Sayfa 91 - İnkılap yayınları 2006
Malum ya insanlar saate benzerler ayarlarına dikkat etmeli.
Sayfa 90 - İnkılap yayınları 2006
Malum ya insanlar saat gibidir. Fazla kurulmaya gelmezler.
Sayfa 87 - İnkılap yayınları 2006
Reklam
Kırmızı giyerseniz komünist olursunuz: D
HüSEYİN: Ne diye kavga ettiler? Ayşe : Para yüzünden, her zamanki gibi... Delik büyük, yama küçük. Bey, hanıma çok harcıyorsun, masrafı kısmıyorsun dedi. HÜSEYİN: Hanım ne dedi? AySE: Hanım da beye kızdı, Moskof gavuru dedi Hüseyin : Bak bak bak... Neye böyle söyledi? AYŞE: Kızdığı için söyledi. HüSEYİN: Manalı laf bu... Elbet birşey biliyor ki
Sayfa 69 - İnkılap yayınları 2006
Kanun bir takım hilekarların, namussuzların elinde oyuncak olursa onun kanunluğu mu kalır?
Sayfa 59 - İnkılap yayınları 2006
Yaşamak, kendim için yaşamak istiyorum.
Sayfa 54 - İnkılap yayınları 2006
Sanırım bugüne kadar tattığım en acı his/duygu
Bomboşum. İçim boş, kafam boş... Hiçbir gayem, hiçbir emelim yok. Yaşamak gözümde manasızlaştı.
Sayfa 50 - İnkılap yayınları 2006
Reklam
Kitaplar yazarlarından başka kimseyi hatırlatmazlar
Sayfa 49 - İnkılap yayınları 2006
"Fenalıkların sebebi çarşafsız gezmek değil, erkeklerin içindeki kötülük. Kadınları umaci yapacaklarına yüreklerini temizlemenin çaresine baksınlar."
Seni haftalık dergi, alimi, seni düzme aydın, seni alemi aptal yerine koyan soytarı seni... Dergilerde rastladı­ğın işine gelir yazılan ezberle, onları vakitli vakitsiz, sıralı sı­rasız, manalı manasız tekrarla, böylece cahil halka kendini bilgili, saygıdeğer insan olarak sat.
Peki yalnız Voltaire’den mi bahsedeceksin Şeref Efendi, biraz da Montesquieu, Rosseau ve Didero’dan konuşsana. Konuşmazsın, çünkü onlara ait dergiler daha gelmedi, değil mi?
Halk dere suyu içiyor, aynı derede çamaşırlarını yıkıyor, yüzüyor, hayvanlarını suluyor ve aynı derede abdest bozuyor. Çağır bu adamları benim tarafımdan anlat bunlara. Bu kasaba halkını hayvanlardan ayırt etme zamanı artık geldi.
116 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.