Ey gurbet ve yalnızlık ânımda biricik dostum ve yoldaşım!
Ey bana sayısız ni‘metler bahşeden veliyy-i ni‘metim ve gerçek koruyucum!
Ey sıkıntılı zamanlarımda üzerimden gam ve kederi kaldırıp, beni sevinçlere boğan!
Ey yardıma muhtaç olduğum her ânda imdâdıma yetişen!
Ey her çâresiz kaldığımda yegâne sığınağım!
Ey korku ve dehşet ânımda tek yardımcım!
Ey şaşkınlıktan kararsız kaldığım vakitlerde bana yolumu gösteren rehberim!
Ey kullarından zarar verici şeyleri gidererek, kendilerini selâmete çıkaran!
Şifa ♡
يَا عَلَّا مَ الْغُيُوبِ
1- Ey gaybları bilen,
يَا غَفَّارَ الذُّنُوبِ
2- Ey günahları bağışlayan,
يَا سَتَّارَ الْعُيُوبِ
3- Ey ayıpları örten,
يَا كَشَّافَ الْكُرُوبِ
4- Ey sıkıntıları kaldıran,
يَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ
5- Ey kalpleri değiştiren,
يَا مُزَيِّنَ الْقُلُوبِ
6- Ey kalpleri süsleyen,
يَا مُنَوِّرَ الْقُلُوبِ
7- Ey kalpleri nurlandıran,
يَا طَبٖيبَ الْقُلُوبِ
8- Ey kalplerin tabibi,
يَا حَبٖيبَ الْقُلُوبِ
9- Ey kalplerin sevgilisi,
يَٓا اَنٖيسَ الْقُلُوبِ
10- Ey kalplerin dostu,
سُبْحَانَكَ لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ الْاَمَانُ الْاَمَانُ خَلِّصْنَا مِنَ النَّارِ ﴿١٢﴾
Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar.
Ey tohumları ve çekirdekleri yarıp bitkiler çıkaran, gecenin karanlığını yarıp sabahı çıkaran Fâlik!
Sen her türlü noksanlıktan münezzehsin.
Ey tevekkül ehli insanların kendisine güvendiği yegâne dayanak noktası!
Cevşenü'l-Kebir
Işıl. Uzun siyah saçlı kız
Bu rutubetli mektup selamlarla doludur. Hüznümü assam kururdu ütü masasına.
Ama çoraplarım kurumayacak sabaha.
Hem bilirsin,
Yağmur kadar İzmirliyimdir.
Plastik gardırobumun karnı deşilmiş.
Sanki kanat çırpmaya hazır bir martı.
İşe yine geç kalacağım.
Kızarsa, müdüre bir parça gevrek atarım.
İzmir' de simite gevrek
Sayfa 32Kitabı okudu
Risalet-i Ahmediye..
Hem, binler dua ve münacatlarından yalnız Cevşenü'l- Kebir ile, öyle bir marifet-i Rabbaniye ile, öyle bir derecede Rabbini tavsif ediyor ki, o zamandan beri gelen ehl-i marifet ve ehl-i velâyet, telâhuk-i efkâr ile beraber, ne o mertebe-i marifete ve ne de o derece-i tavsife yetişememeleri gösteriyor ki, duada dahi onun misli yoktur.
Sayfa 367 - tavsif: vasıflandırma, sıfatlarını ve özelliklerini ortaya koyma, etraflıca tarif etme.Kitabı okudu
Ey toprağa düşen tohumları, kudret ve hikmetiyle yarıp sümbüllendiren!
Sen her türlü noksanlıktan münezzehsin. Senden başka İlâh yoktur. El-emân, el-emân!
"Ey bütün hal ve durumları değiştirerek halden hale çeviren Muhavvil...Halimizi en güzel hale çevir..."
Ey gökleri direksiz kaldırıp yükselten ve ayakta tutan!
Ey insanları çâresiz bırakan belâ ve musîbetleri rahmetiyle defedip gideren!
Sen her türlü noksanlıktan münezzehsin. Senden başka İlâh yoktur. El-emân, el-emân!