Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
CEVŞENÜ'L-KEBİR
Sevinçli bir kalp, sevinçli bir çocuğa benzer Işıl: Koşmak ister, Salıncağa binmek ister... Şubatta falan dağ laleleri çıkıyor ya Alıp ısıtıyorum koca bir kâseye. Bazen yağmura bağırıyorum: Bas ulan! Bas evimi basacaksan! Yaşım yirmi altı oldu bu sene. Duvar döküldü rutubetten Beton gri bir kabak gibi ortaya çıktı. Bazen gecenin ortasında yağda yumurta pişiriyorum Dünyanın en ıssız cızırtıları bunlar Işıl, Duyuyor musun? Hayatı seviyorum yine de. İstersen iki kalp çizer altını da imzalarım. Bana beni kötülüklerden korusun diye verdiğin Cevşenü'l-Kebir' i duvara astım. Ölüm. Siyah taşlı gümüş yüzük. Bu mektup, Rutubetli selamlarla doludur.
Sayfa 33 - Metis YayınlarıKitabı okudu
CEVŞENÜ'L-KEBİR
... Ben de bundan sonra artık, İnadına Susamlı ve yoksul şiirler yazacağım. Bazen pencereden baktığımda Elma şekerleri asmışlar sanıyorum ağaçlara. Ama saat beş buçuk olduğunda Vallahi kalbimin yerinde hep bir elma şekeri vardır.
Sayfa 32 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bana beni kötülüklerden korusun diye verdiğin Cevşenü'l-Kebir' i duvara astım Ölüm. Siyah taşlı gümüş yüzük Bu mektup, Rutubetli selamlarla doludur.
Risalet-i Ahmediye..
Hem, binler dua ve münacatlarından yalnız Cevşenü'l- Kebir ile, öyle bir marifet-i Rabbaniye ile, öyle bir derecede Rabbini tavsif ediyor ki, o zamandan beri gelen ehl-i marifet ve ehl-i velâyet, telâhuk-i efkâr ile beraber, ne o mertebe-i marifete ve ne de o derece-i tavsife yetişememeleri gösteriyor ki, duada dahi onun misli yoktur.
Sayfa 367 - tavsif: vasıflandırma, sıfatlarını ve özelliklerini ortaya koyma, etraflıca tarif etme.Kitabı okudu
Cevşen-i Kebir 58.Bab
Yâ habîbe men lâ habîbe leh Yâ tabîbe men lâ tabîbe leh Yâ mucîbe men lâ mucîbe leh Yâ şefîga men lâ şefiga leh Yâ rafîga men lâ rafîga leh Yâ muğîse men lâ muğîse leh Yâ delîle men lâ delîle leh Yâ enîse men lâ enîse leh Yâ râhime men lâ râhime leh Yâ sahibe men lâ sahibe leh. Subhaneke ya la ilahe illa ent, el-ğavs elğavs, hallisna
CEVŞENÜ'L-KEBİR
Bazen gecenin ortasında yağda yumurta pişiriyorum. Dünyanın en ıssız cızırtıları bunlar Işıl, Duyuyor musun?
Reklam
CEVŞENÜ'L-KEBİR Işıl. Uzun siyah saçlı kız Bu rutubetli mektup selamlarla doludur. Hüznümü assam kururdu ütü masasına. Ama çoraplarım kurumayacak sabaha. Hem bilirsin, Yağmur kadar İzmirliyimdir. Plastik gardırobumun karnı deşilmiş. Sanki kanat çırpmaya hazır bir martı. İşe yine geç kalacağım. Kızarsa, müdüre bir parça gevrek
72 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Yanlış ata oynayanlar
Gözyaşları var bu dizelerin. Eşlik ediyor insan, ister istemez. Sımsıkı sarılıyor, sarılıyor da geçmiyor hüzün. "Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım!" diyor Madak, diyor ama ne kadar sulansa da gözyaşlarıyla belli ki açmıyor çiçekler. Bakınca Z raporuna, anlaşılıyor, plastik çiçekler ile ziyaretine geliyor hayat. "Hayatı seviyorum yine de. İstersen iki kalp çizer altını da imzalarım.' diyor Cevşenü'l Kebir şiirinde. İşte o "yine de" ne kadar çok acı barındırıyor. Ve en çok "anne": -Artık bütün üzgün oluşlarımın adı, diyor. Ve insan gözyaşları olan bu dizelere eşlik ediyor, sımsıkı sarılmak istiyor, işte bu kitap gözyaşları içerisinde tüm boğulmaları göze alırcasına okunmalı. Son söz; şairden; "Bu kitapta yer alan şahıs ve mekânların gerçekle alakaları tamdır. Kahramanları hep yanlış ata oynayanlardır. Kediler, muhabbet kuşları, gözyaşları... hepsi sahiden vardır ve bir dönem yaşamışlardır. Şiirden hazzetmeyenler, Grapon Kağıtları'nı yılbaşı ve diğer ehemmiyetli günlerde evi süslemek için kullanabilirler ya da bir ruh çağırma seansında, inatçı ruhlara seslenen uyduruk şarkılar olarak mırıldanabilirler."
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214,1bin okunma
290 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.