Küçüklüğümden beri, gerçekten sık sık mutlu bir çocuk olduğumu söylerlerdi.Ancak kendimi sanki bir cehennemdeymiş gibi hisseder,bana mutlu olduğumu söyleyenler,benimle karşılaştırılamayacak kadar huzurlu görünürlerdi.
Sonunu okuyana kadar Ghibli filmi tadındaydı.Yazarın acelesi varmış da bir an önce sonuna ulaştırmak istemişti.Bir çocuk hikayesi daha güzel bitmeliydi bence.Onun haricinde tadımlık ve akıcıydı.
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misinix,
Gözyaşlarıma,ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Akıcı ve her sayfasında cinayetin çözümünü yapan dedektif sizmişçesine insanı hikayeye çeken bir eserdi.Okuduğum her sayfasından keyif aldım.Sonu beni çok şaşırttı diyemem,zaten okudukça benzer düşünceler insanın kafasında beliriyor.Ama romanın kurgu akışı ve bir araya geldiği sonuç kısmı tatmin ediciydi.Yazarın okuduğum ilk eseri bu oldu.Farklı eserlerini de okumayı dört gözle bekliyorum.Öneriniz varsa yorum kısmına yazabilirsiniz.
Sawyer,ölü adamın tarifiyle ölen eşini hayata geri döndürmek için yollar düşmüş ve malzeme aramaktadır.Ölü adamın tarifi insanlara hurafe gibi gelse de ne var ki Sawyer aslında o tarifle hayata geri dönmüş ve onu hayata geri döndüren eşi ise son malzemenin kendisi olduğunu anladığında hayata gözlerini yummuştur.Bu da beni bir döngüye girdiklerini düşündürmüyor değil.Her ne kadar insanın sevdiğinden ayrılması zor olsa da onu da aynı yalnızlığa çekmek bencillikten başka bir şey olmazdı zira.Düşündüğüm şeyin olmamasını dileyerek merakla son cildini bekliyorum.Hikaye akıcı ve insanı içine çekiyor.Hem gülerek hem de duygulanarak okudum.
Gittikçe ilgi çekici olmaya başladı.Bir yandan davaları çözerken bir yandan da adli tıp uzmanının yaşadığı olayı çözümlemeye çalışmak insanın merakını uyandırıyor.