Vapurun kıçında oturuyoruz. Aylı, ılık bir gece üzerimize doğru yüzüyor. Gümüşsü suların gerisinde çayırlı kıyılar belli belirsiz seçiliyor. Sarı birtakım ışıklarla, dünyanın büyülediği yıldızlar dağlardan bize göz kırpıyor. Çevrede her şey hareket halinde, uyuyan, kımıltısız hiçbir şey yok; her şey sessizce, ama inatla yaşıyor, her şey titreşiyor.