Yazar bir bakıma "körlük" tasvirini, görme duyusunun olamayışı değil de içimizde eksik hissettiğimiz bir şeye -vicdan belki de- göndermede bulunmak için, toplumsal bir hiciv mahiyetinde yapmış gibi..
İnsanların, içerisinde bütün renkleri barındıran beyaz körlüğe yakalanması ise en hoşuma giden metafor oldu diyebilirim. Ancak yazarın kurduğu dünyayı seyrederken hayal perdemde baştan sona gri bir izlence vardı..
Başlama niyetinde olan kitapseverlerin bir an evvel okuması dileğiyle...