Bunaldığımda ve tek bir şeye bile odaklanamadığımda, tüm felaketlerim bir anda vurduğunda, kendimi çizgi filmlerdeki o dev kasırgalara benzetiyorum; habersiz bir postacı, bir inek, bir köpek, bir yangın söndürücü gibi yoluna çıkan her şeyi yutan o gri toz bulutlarına. Kasırga Ben, bugüne kadar yaptığım her kötü şeyi, becerdiğim ve sömürdüğüm herkesi, açtı­ğım her bir kesiği, her şeyi topluyor. Kasırga Ben, dö­nerek daha yoğun ve daha dolu bir hal alıyor. Dikkatli olmalıyım. Bunalmak, güçsüz hissetmek, utanç ve boşluğun fırtınasına kapılmak bir tetikleyici.
Hayatım, ölümle yaşam arasında ki çizgi gibi. Bense Araftayım; ne gidebiliyorum, ne kalabiliyorum.
Reklam
Toplumsal hafızanın mekansallaşması sürecinde toprak, dinsel olandan farklı bir ulusal kutsiyet kazanmıştır. Ekonomik, askeri, siyasi faktörlerle çizilen ülke sınırları sadece bir siyasi çizgi değil, ortak çekilen acıların, zaferlerin ve kahramanlıklarla dolu bir mekanın hafızasıdır. "Toprağa ait olma" ulusal coğrafya ile bütünleştirmektedir. Böylelikle içerisi-dışarısı ayınını doğallaşır, hem nesnel hem de sembolik anlamda ulusal kimlik belirli bir coğrafya ile sınırlanır.
“Gözle rahat görülen, ama kalple görülemeyen yollar vardır.”
Sayfa 117 - ATHİCAKitabı okudu
“Her gün adımla seslenirdin sen bana, çok hem de çok merak edip özlüyorum, ben bugün yine seni düşünüyorum.”
Sayfa 104 - ATHİCAKitabı okudu
“Her yorulduğunda dinlenebileceğin gölgen olayım.”
Sayfa 77 - ATHİCAKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.