Son zamanlarda hep iyi kitaplara denk geldim. Bu kitap da onlardan biri. Gerçekten okuduğum alanında en iyi kitaplardan biri. Alerjik ya da alerjik olmaya yatkın bir çocuğunuz varsa bu kitap sizin için birebir. Okurken, acaba dedim biri gelip benim oğlumun yaşadıklarını gördü, her alanına, her durumuna şahit oldu da onları mı yazdı dedim. Bu kadar mı bire bir aynı olur. Kesinlikle kitaptan çok istifade ettim. Doğru bildiğim yanlışları en net şekilde gördüm. Ne çeşit alerjiyi yaşıyoruz, yaşamamak ya da en aza indirmek için neler yapmamız gerek, bunları öğrendim. Tamamen yok edemeyiz belki , set çekeceğiz yaşadığımız duruma ama en azından elden geldiği kadarını yapabiliriz bunun farkına vardım. Büyüyünce geçer ifadesinin çok da doğru olmadığını gördüm. Beslenmesinde yaptığım bazı yanlışların farkına vardım. Sağlıklı bildiğim bazı besinlerin aslında alerjiyi tetikleyici olabileceğini öğrendim. Kısacası benim için rehber kitap oldu. Bu durumdan muzdarip olanların elinin altında olması gerektiğine inandığım kitap oldu. Çok tavsiye.
Son yıllarda yapılan araştırmalar çevremizde soluduğumuz, yediğimiz, içtiğimiz, hatta cilt yoluyla temas ettiğimiz birçok kimyasalın pasif konumda olan bazı genleri aktif hale getirdiğini gösteriyor.
• Alerji denilince ilk akla gelen ciltte oluşan kırmızı noktalar, ciltte kabarmalar ya da başka bir reaksiyondur. Ama artık çok farklı şekillerde de alerji karşımıza çıkabilmektedir. Alerjik nezle, alerjik astım, alerjik egzama gibi...
• Prof. Dr. Yonca Tabak hanımefendi öyle faydalı bir kitap hazırlamış ki alerjinin ne olduğunu, nasıl müdahele edilmesi gerektiğini, havanın suyun yediğimiz masum görünen abur cuburların okul ortamının çocuklarımızda ki alerjiyi nasıl tetiklediğini, alerjik nezle ile alerjik astımın ne olduğunu, bu hastalıktan nasıl uzak durabileceğimizi, çevresel önlemler ve gıda beslenme konusunda neler yapmamız gerektiğini tekrar tekrar okuyabileceğimiz bir eser olmuş.
• Ve kitabın son sayfaları alerjik bünyeye sahip olan çocuklarımıza yapabileceğimiz türlü mutfak tarifleri ile dolu.
✓ Benim oğlum da malesef ki alerjik nezle. Ben bunu öğrenene kadar şişe şişe antibiyotikler, burun spreyleri, ağrı kesici ateş düşürücüler içti oğlum. En son alerji doktoruna gidince bana söylediği talimatların tam tersini yaptığımı farkettim. Şimdi o talimat kağıdı buz dolabı kapağının üzerinde yapışık duruyor her dakika görmem için.
Ve o doktorumuzun söylediği her şey bu kitapta açıklayıcı bir şekilde yazması da çok güzel oldu.
✓Eğer alerjik bir bünyeye sahipseniz ya da çocuğunuz da varsa ya da etrafınız da olan alerjik bir çocuk varsa bu kitap tam bir ilaç.
Şifa niyetine iyi okumalar dilerim.
Çocukların beslenmesini düzeltmek ve onları daha çok fiziksel aktiviteye yöneltmek alerji ve astımdan uzak durmak için yapılabilecek en temel korunma yöntemidir.
İnsan bedeni o kadar karmaşık ve hâlâ gizemi tam olarak çözülememiş bir varlıktır ki, tıptaki hiçbir bilginin insan için yüzde yüz doğru olduğu söylenemez.
_Söz ile Sihir eskiden aynı şeydi; sözlerin sihirli güçleri vardır.
_Sevgi ve sinir doğru orantılıdır.
_Aşk yoktur; libido vardır. Aşık insan deIidir.
_Dünün mutsuz çocukları, bugünün psikopatlarıdır.
_Hiçbir önerme, kendi kendisinin kanıtı olamaz.
_Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe
Babadan gelen üreme hücresi anne vücudundaki yumurtayla birleştiği andan itibaren oluşan yeni organizma artık ne anneye ne de babaya tam olarak benzemektedir. "Fetüs" adını verdiğimiz bu canli tamamen farklı bir genetik ve dokuya sahiptir. Bu yüzden de fetüs anne vücudu tarafından yabancı olarak algılanır. Annenin vücudu, döllenme gerçekleştikten hemen sonra üreme hormonlan sayesinde yabancı dokunun, yani bebeğin, anne vücudundan atılmasını engellemek için T2 sistemi devreye sokar ve T1 sistemin çalışmasını yavaşlatır.
Böylece fetüs anne vücudu tarafından atılmadan gebelik sürdürülmüş olur. Ancak bu sağlanırken annenin vücudunda zorunlu olarak alerjiden sorumlu T2 bağışıklık sistemi hâkim olur. Doku reddinden sorumlu T1 sistemin çalışmasının doğal yollardan engellenemediği durumlarda gebelikler maalesef bebeğin anne vücudundan atılmasıyla yani düşükle sonuçlanır.