"Çok kibarsınız, Bay Holmes."
Şemsiyene yağmur düştü
Saçın rüzgarda uçuştu
Elindeki çantada ne taşırdın
geçmişin ağırlığını mı çeke çeke geldin
yoksa zamanın kendisi mi itip
Seni buraya getirdi
Ah benim güzel eski sevgilim
bir düzenini oturt artık kendini
Belin büküldü.
karşıdan gelen adam
bir tanıdığın mıydı
gözüne ilişti
Görünce memnun olacak
gibiydiniz.
Çok kibarsınız doğrusu
güzellik geçici
güzellik geçici
Burun Tiradı
Valvert: -Siz! Sizin burnunuz... burnunuz... çok büyük. Çok.
Cyrano: -Hepsi bu mu?
Valvert: -Evet.
Cyrano: - Bu kadarı az delikanlı! Asıl iş edada.
Mesela bak, hoyratça, "Burnum böyle olsaydı mösyö, mutlak dibinden kestirirdim!"
Dostça, "Yana yatmaz mı? Senden önce davranıp kadehe batmaz mı?"
Tarifle, "Burun değil bir
Sayfa 55
– Bu da doğru değil! Bunu uyduruyorsunuz!
– Çok kibarsınız! O artık iyileşti. Tövbe etti. Hayatından çok beni seviyor. Bunu bana kanıtlamak için gözümün önünde elini yaktı.
– Elini mi yaktı?
– Evet, elini… İster inanın, ister inanmayın. Bana göre hepsi bir.
