Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yakamoz& Papatya -9
Papatya Yakamoz'un yazdıklarından çok etkilenmişti. Bu nasıl sevmek böyle, Yarabbi, diyordu kendi kendine. Normal bir insan hiç böylesine bir yorumlama yapabilir miydi? Hoş, Yakamoz'a bunları yazdıran yegane güç, yegane ilham kendisinin de belirttiği üzere Aşktı. Zaten öyle değil midir, şiirden en çok nefret edenlerimiz bir kere
Kaybettiğin yerde bekleme, güçsüzler öyle yapar. Sana kapanan kapıyı bir daha çalma, Kapanan kapıyı acizler çalar. Unutma ki bu aşağılık dünyadasın; Kötülüğü baştacı edip iyiliği çılgınlık sayan dünyada. Şunu iyi bil ki; şeytan da kutsal kitaplardan örnekler verebilir. Ve cehennem boş, şeytanların hepsi burada… Her düşünceni dile getirme, Sana
Reklam
Çaresizliğin en amansız olduğu yerdeyim şimdi, ilk defa sevmenin tarif edilmez korkuları içindeydim. Uykusuz gecelerin yorgun sabahlarında seni düşünüyor ve korkularla yine sana doğru koşuyorum. Hep aynı soru düşüncemde: Ya seversem? O zaman neler olabileceğini düşünmek korkutuyor beni. İlk defa yenileceğimi anlıyorum... Gün oluyor mavilerde, gün oluyor kırmızılarda, gün oluyor karalarda yaşıyorum seninle. Dudaklarından çıkan her kelime, suya bir taş atılmışçasına büyüyor içimde... Uzaklaştıkça yaklaşıyorum sana. İşin en kötüsü, yaklaştıkça da uzaklaşmaktan korkuyorum. Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Ne sana, ne senden başkasına. Düşün ki, çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum. Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor fakat anlatamıyorum.
Haklıyım kesin sesinizi.
Klasik kitap okuyan insanların wattpad okuyan insanları linçlemesi çok absürt. Dün gittiğim imza gününde çoğu wattpad yazarı ile sohbet ettim ve hepsi de toplumdaki saygınlık kazanmış insanlardan daha olgun düşüncelilerdi. Ayrıca wattpad okuyan insanların yaş aralığı sizi neden bu kadar rahatsız ediyor? Ergen kitlesi dediğiniz insanlar şimdiden olgun bir düşünce yapısına sahip oluyor. İster cinsel sahne yazar, ister cinayet sahnesi yazar kişinin iç dünyasını linçlemek size kalmadı aq. Wattpad yazarlarının da para için yazdığını söyleyen kesime şey demek istiyorum; ailen de zaten parası var diye sana bakıyor ahhahaha KLASİK KİTAP OKUMAK SİZİ PROFESÖR YAPMAZ ŞUNU KAFANIZA SOKUN.
Güzel bir iz bırakmak ne hoş.
Bana bir gün dedi ki; Fazla gerçekçi bir insansın. Bu bazen rahatsız edici oluyor ama yinede kendimi çok şanslı görüyorum. Beni kendime getirdin... Değiştirdin beni. dedi... yıllar süren bir diğer dostluk... Astrolojik olarak Plütonik bir dostluk 😅 ama birbirimizi iyi törpüledik... Böyle güzel bir notu gönderip gülümsetti sağolsun...🫠 Bunu gül ağacına asacakmış 🥹😅
Statü sahibi güzel kadın - ezik ve çirkin adam ilişkisi
Şimdi bu yazacağım şeyler çok özel şeyler ama keşke tüm başarılı, zeki, statü sahibi, üst segment kadınlara duyurabilsem diyeceğim, defalarca tecrübe ile sabitlenmiş çok önemli bilgiler. Eğer toplum içinde eğitimiyle, zekasıyla, kültürüyle, yeteneğiyle, maddi kazancıyla ve biraz da tabi güzelliği ile çok sivrilmiş, her yönden hiçbir eksiği olmayan
Reklam
Bir Kendini Satamadığı Kalmış...
O şort giydi diye orospu olmadı, sen de türban taktın diye namuslu. O küpe taktı diye gay olmadı, sen de tesbih salladın diye adam... Ruhunu Satan Kadın eserinden alıntı... Sözünü ettiğin hasletlere sahip olan kişiler ne yani namus abidesi mi oluyor? Peki bunlar orosbu, gay değil de nedir? Şimdi değilseler bile bu gidişle yarın öyle olacaklar, bu yolun sonu oraya çıkıyor öyle değil mi? Ee dediğin gibi her tesbih çeken ve türban (bu tesettürdür) takan da İslâmî amaç için bunu yapmıyor. Bunları daha çok ilgi odağı olmak, tarz olsun, desinler diye, kendine yakıştırdığı için ve erkeklerin gözleri kendisinde olsun diye takıyorlar. Biz de bunlara kapalı olan çıplaklar diyoruz. Bak biz bundan dolayı gocunuyor muyuz? Gaya gay, orospuya orospu denildiği gibi böylelerine de kapalı olan çıplaklar deniliyor. Niye diğer kesimi illa ak pak namus veya insanlık abidesi yapma çabasına giriyorsun ki!?
Dalgınım
Peki ya sizin Hiç fotoğrafını açıp Yüzünün en ince ayrıntısı kadar, İncelediğiniz biri oldu mu? Uçmak için kuş olmak gerekmiyor, küçük sevinçler olsun yeter.
Mektup yazdım: şu an son durumumuz ve duygularımla ilgili çok şey var yazacak. Ama bunları yazıp, siz de geriye bir kaç müsbet duyguyu kullanmaya kalkmayacağım. Serbest olsaydım hayatımı yeniden tanzim etmeye yönelirdim, zorluğu olmazdı. Bu arada kendimle kalınca sakin ol diyorum ama ne zamana kadar?.. ** Hiç aşık olduk mu? Neye aşık olduk? Onu nasıl karşıladık? Onun ilk niyetiyle donduk kaldık mı yoksa ilk nimet gözlerimizi onun gizlediği daha büyük bir nimete mi açtı? Ve ikincisi üçüncüsüne ve böylece gide gide gerçek marifetle gelebildik mi içiçe? Oysa ben neler düşünüyorum. Diyorum ki gururumun bu kadar incinmesine dayanmamalıydım. İşte başıma gelen. Daha başlangıçta takılıp kalmışım bile. Böyle olacağına, insan, arkasının gelmeyeceğini bile bile, bir kaç zavallı lirasını ihtiyacı olanlarla bölüşebildiğini düşünüp böbürlensin daha iyi. Niye yazıyorum ki bunları? ** İçimiz bir dolap değil ki açıp bakalım. Açıp gösterelim. Yine de anlatıyoruz ama. Bizi farkedince eşyaların arasına gizlenmeye çalışan bir böceğe benziyor anlattıklarım. Gelecektim. Ama daha bir kötü hatıram olsun istemedim. Ona böyle yazdım. Merhametle bakarak gülümsedim. Görünüşü acımayı da zorlaştırıyor insana. Nereye varacağı belli olmayan kendi sağlığım taşınmaz bir yük oluyor. Hayret o da gülümsüyor. Yine demiyorum. Bakıyor. Fakat bu defa sanki o değil. Peki ben kimim?! - cahit zarifoğlu, yaşamak.
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Reklam
Karanlığın Çağrısı Ya senden çok uzak olmalıydım Aramızda asilmaz engeller olması muhtemel Büyük dağlar,derin denizler olsun. Sana vermeyen güç yetmemeliydi Dikkatsizliğimin butun hincini uzaklıklara yukardaydım Dagda yanan bir çoban atesi gibi Gökte bir yıldız gibi Seni görmeli Seni yaşamalı ve senden çok uzaklarda olmalıydım Biliyorum güzelligin
Kalabalıklar Hatıra Biriktirmez
Hudutları belirsiz, tanımsız bir ahaliyiz artık. Hangi yöne gitse kaybolan, hangi çenginin etrafında toplansa avuçları alkıştan patlayan şaşkın bir ahali. Gözlerimiz hırstan kan çanağı, ellerimiz kılıçsız, ellerimiz pudralara aşina. Yani biz Yunus’u anarken derviş, Hallac’ı anarken zalimiz; vurduğumuz serçelere suç buluyoruz. İçlerimiz darmadağın.
KONSER ADABI
Bu metni konsere gidip enerjisiyle sizin de enerjinizi sömüren kitleye yönelik yazıyorum. Konserin tanımından başlayayım: Fransızca concert “1. birlikte müzik çalma veya şarkı söyleme anlamına gelir. Konser türleri vardır. Açık hava, festival, senfonik vb. Bir de konserlerin amacı vardır. Yardım kampanyasından tutun eğitim, şehrin tanıtımı vb. Bir
ölümün olanaksızlığı
"ölümün olanaksızlığı çok ilginç bir söylem. 'nasıl olanaksız, bir sürü insan ölüyor' derseniz; çünkü öldüğü an o kişi, o kişi olarak onu deneyimlememiş oluyor. bu yüzden derida'nın bakış açısı çok saniyelik bir şeye dikkat çekiyor. siz olmaklığınızı sürdürdüğünüz an ve ölüm geldiğindeki an tam olarak o şeyi deneyimlenmemiş oluyor ve ölüm bir çeşit olanaksızlık halini temsil ediyor." -pelin dilara çolak
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.