An’a Düşenler... Kimin kim olduğu gözlerde Kimin ne olduğu sözlerde Kimin ne anladığı hareketlerde gizlidir Anlayana! Tuz, tuzluğunu
Korkuyorum. Hislerim bedenimi körüklüyor. Kor bir ateşi seyredercesine dalıp gidiyorum uzaklara. Uzaklar giderek yakınlaşıyor. Ben yine korkuyorum. Zaman geciyor. Küçük binalar arasında yalnızlığım büyüyor. Taş duvarlı kalelerden geliyor eski bir atlı. Benimse gördüğüm kırmızı mavi bir yol geçen hanı. Kimler geliyor kimler geçiyor. Bugün çok korkuyorum. Dün bu kadar çok korkmamıştim. Nedense bugün birşeyler oluyor. Kimileri doğuyor kimileri ölüyor. Hayat bu yaşadığın kadar. Ölüm bu süren dolana kadar. Nefes alamiyorum. Mutluluklar mi azalıyor ozlemler mi çoğalıyor her ne oluyorsa bugün bir seyler oluyor. Korkuyorum olacaklardan.  İstasyondaki sarı çizgilerden varlığını haykıran sessizlikten  umutlarimin sönmesinden kurumuş toprak gibi bir daha filiz verememekten korkuyorum. Çöl gülü değilim ben. Dayanamam solarım kendi dikenlerimin üstüne. Bana baharlar gerek. Hiç solmayan papatyalar.. yine de korkuyorum  alınırsa tacım bu benim kendimle savaşım. Her seyin iyi olacagina inancimla artik korkmuyorum köprü altlarındaki kirli elbiselerden. Çünkü köprülerden sular gecermiş. Demem o ki o köprüden cok sular aktı. Bu kadar korkakligima rağmen hiç korkmadim sevmekten. Sevdiğime sevdiğimi soylemekten. İnsanın başına ne gelirse hep meraktan gelirmiş. Benim başıma neler geldi bir bilsen.. zaman her şeyin ilacı derler. Fazla içersen zehirliyor işte.. korkma zamansız içmem ben.. zehrin en guzelinden bir vedadır bu. Hoşçakal dün.
Reklam
Gonca gülü diken etme Gözyaşını döken etme Etme ey sevgili etme Çöl beni beni, çöl beni beni... youtu.be/bE6FHqoEsqY
"Çöl gülü gibi sev beni."
Ey içimde ki yıldızlar mütercimi, ölü olmayan kuşlarım benim! Mısr?ın ruhuna mürekkebinin kokusunu uçuran Yusufum. Nil?in sularına dökülmüş kandillerin aydınlığı, Gizli bahçelerden geçen yeşillerin ıslak çoğulluğu? Konuşan ağacım bana, konuşan ırmağım benim. Işıklı yağmurum. Gözlerimle gören, ey gözleriyle gördüğüm! Ey derin kuyusunda kaybolduğum ey! Nil?in sesi geliyor gelsin, sesim Nil?e gitmiyor, gitmesin! Sesi bana gelmeyen, sesim ona gitmeyen ey! Ey kalbimle seven! Ey kalbiyle sevdiğim! Muhabbeti kolay giyilir libas olmayan. Vahayı terkedip çölün rahmetine düşen defterim. Yitik tahtına gönlünce kurulan. Çöl misillemesi sevdiceğim. Dağ lalesi? Çöl çiçeğim. Ah benim yitik ezel gülü vasfınca sahiplendiğim. Ah beni ezel gülü vasfınca sahiplenip de Sahiplendiğini henüz bilmeyen sevgilim. Ah benim, ah benim! Ey adı gelecek zamanların ve mekanların insanlarına Adımla bile kalacak olan. Ay adım adıyla bile yazılacak olan. Sularıma dökülen karanlık, yoklarımı örten aydınlık? Tezatlarım benim, benim tekrirlerim. Ama muhabbetinden asla rücu etmediğim Gün geçtikçe çoğalan benzetmelerim Sözcüklerim, lugatım Lisan hacmince vasıflandığım vasfım Ah benim Yusufum! Ah benim, ah senim "Züleyha "
NAAT
Seccaden kumlardı... ........................................ Devirlerden, diyarlardan Gelip göklerde buluşan Ezanların vardı! Mescit mü'min, minber mü'min..
Reklam
63 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.