Bir tren yolculuğunda okudum bu kitabı. Bir kadının yaşamında 24 saatin ne denli önemli olduğunu, 24 saate milyonlarca duygunun sığabileceğini yeniden keşfettim bu kitapta. Cümlelerinde kendimi buldum çoğunlukla. Benim tercüme edemediğim hislerini belki de benim tercüme edebileceğimden çok daha güzel bir şekilde tercüme etmiş yazar. Beğenerek okudum. Bazı kısımları ben de yaşadım sanki. Stefan Zweig’in daha fazla kitabını okuma isteği uyandırdı bende.