Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiçbir şeyimiz bir şey değildi.Bu hiçliğin ve hikayenin içindeki tek gerçek olmaya çalışıyorduk .
...Kültürü tam, vicdanı tam, öğrendin vicdanın tanımını, dini imanı kavi, beş şartlar beş taş gibi havada, Milli Güvenlik dersin bile var, hay nankör ...
Reklam
“Bizde yeterli gözyaşı yok ki yıkanıp temizlenelim.”
"Ah beni beğenmeyen bakış, ah beni hakkıyla ayıplayan bakış; nerdesin, seni nerde bulayım?"
Sayfa 152Kitabı okudu
"... biz memleketin hemen her evladı gibi her şeyden korkardık, ne olsa gözüne far tutulmuş kediye dönerdik. Fakirlikten korkardık, üstelik fakirdik; karı bulamamaktan korkardık halbuki asıl bulduklarımız korkulacak şeylerdi, evden mühimi yoktu. "Evin senin olsun, kapını kapat soğan ekmek ye," sözü Ayetel Kürsi'den daha geçerliydi, hem de daha kısa tabii."
Sayfa 147Kitabı okudu
“Kendi yaşamımın müziğini böylesi derin bir coşkuyla çalabilecek bir ruhum var mı?”
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
Zavallı insan.
İnsan zaten dertli değildir, derdin kendisidir. İnsan öyle büyük bir derttir ki bu büyüklükte bir șeyin kendine sığacağını aklına getirmez de bunu dünyanın, hayatın derdi sayar. Hayat, o durgun, kibirli suyunda kendisine bakan bu çirkin heyulaya bakıp bakıp "Bu herhalde benim," der. Bu dert de ona yeter.
Ve dedim ki kalbime, budalaya ne olduysa olacaktır bana da... Git yoluna, ye ekmeğini coşkuyla, ferah gönülle iç şarabını da ne yapacağını bilmiş Tanrı önceden. Giydiğin hep beyaz olsun, başından eksik olmasın merhem. Yaşa keyfince sevdiğin kadınla günlerin gururla dolsun, o da Tanrı'nın armağanıdır sana. Gurur dolu günlerin görüp göreceğindir hayatta, bir de güneşin altında harcadığın emek... Yürü kalbinin gösterdiği yolda gözünle gördüğünü tanı: ama bil ki bütün yaptıkların yargısına uğrayacaktır Tanrı'nın.
İnsanın içinde olduğu hal ona en yabancı haldir. Deli deliliğini, genç gençliğini, ihtiyar fıkradığını bilmez.
Sayfa 40 - İletişimKitabı okudu
Bekleyiş!
Beklemek, bir șeyin yoluna ve haline girmesini beklemek, beklerken olacak olanın olması icin gereken her türlü başka hale geçişlere, kalışlara tahammül etmek ne zor şeydi. Başı da, ortayı da, sonu da bilip beklemek ne tahammülü güç șeydi. Tanrı'nın da yaptığı bu muydu?
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.