Sistem hiçbir soruna yol açmadan işledi. Anayasa gereği TBMM 11 Kasım günü toplandı ve Cumhurbaşkanı olarak İsmet İnönü'yü seçti.
O sırada yurt dışında elçi olarak bulunan Yakup Kadri Karaosmanoğlu şöyle yazacaktı:
" Yalnız düşmanlarımız değil, dostlarımız bile "O gidince ne yapacaksınız? ' diyorlardı. Bu endişenin sebebini Kemalist rejimin diktatörlüklerle karıştırılmış olmasında aramalıdır. Batan diktatörlükler şahsi idarelerdir ve başa geçen insanın kuvvetinden başka bir kanuna veya müesseseye dayanmadıkları için diktatörlerin ömrü ile birlikte nihayet bulurlar. Halbuki Atatürk bir diktatör değil, inkılapçı bir devlet kurucu idi."
M. Kemal Paşa ziyarete gelen Refik Şevket Bey'e telgrafları gösterdi, "Bir millet bağımsız olmak için kendi bir bedel ödemeye hazır değilse kim ne yapabilir.." dedi, "..Biz can havliyle dirildik, uyandık, olağanüstü bir iş başardık. Şimdi bu uyanışı sürekli kılmak için çalışmalıyız."
Refik Şevket Bey "Umarım artık uyuma-
yız" dedi.
M. Kemal Paşa daha da ciddileşti:
"Emperyalizm bizi affeder mi? Yüz yıllık emeğinin ürünü Sevr'i ve Üçlü Anlaşma'yı tarihe gömdük. Hevesi kursağında kaldı. Affetmez. Bizi yine uyutmak, istediklerini yaptırmak isteyecektir. Onun için gözümüzü daima dört açmalı ve çok çalışmalıyız. Tarihimizi iyi bilmeli, bağımsızlık bilincini güçlendirmeliyiz."
İktidar yarışması çok çabuk kavgaya, komitacılığa ya da dini kullanarak oy kazanma mücadelesine, hurafelerle, yalanlarla, iftiralarla halkı kandırmaya dönüşüyor. Yakın tarihimiz bunun acı, uyarıcı, ihmal edilmez örnekleriyle dolu.
Sayfa 92 - Tarih değil hatalar tekerrür eder.Kitabı okuyor
Gençler!
Cesaretimizi güçlendiren ve devam ettiren sizsiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en değerli timsali olacaksınız.
Ey yükselen yeni nesil!
İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu siz yükseltecek ve devam ettireceksiniz.
İdealimiz milli egemenliğe dayalı, uygar bir toplum ve devlet yaratmaktır. Hiçbir aşamada bu ideali gözden kaçırmayacağız. Sorun yok. Hepsini çözmeye ömrümüz yetmez. Bizim yetiştiremediklerimizi yurtsever çocuklarımız tamamlar.
Koca Osmanlı gemisi durup dururken batmadı. Bunlar gibi ilgisiz, tembel, heyecansız, küçük kafaların büyük sorumluluğu var. Kötü bir memur vatandaşı devletinden soğutur. Osmanlı Devleti azınlıklara devlette görev vermiş ama son iki yüz yıl içinde Alevi yurttaşlarımıza vermemiştir.
Muş Milletvekili İlyas Sami Efendi ve arkadaşları 'Sevri Lozan'a çeviren orduya Meclis'in şükranının bildirilmesini önerdiler. Öneri oybirliği ile kabul edildi. Ordu olmasa Anadolu ve Trakya, sekize bölünecek, Türkiye ebedi denetim altında zavallı bir devletçik olacaktı. Meclis, orduyu kuran ve zaferi sağlayan kahraman Birinci Meclis'i de yücelten bir karar aldı.