Her zaman yıllar önce yazılmış eserleri okurken nasıl olurda şimdiki bizleri şimdiki dünyayı içlerinde bulundurup kendimizden parçalar görmemizi sağladıklarını merak edirim. Hayvan çiftliğide bu eserlerden biri oldu benim için. Okuması merak uyandıran ve anlatımı sabit tutulmuş sizi sıkmayan bir romandı. Okurken başlarda olayları tahmin etmek pek mümkün değil fakat ilerledikçe sonunun nereye gideceği karakterlerin neyi amaçladıkları ve hayvanların kişiliklerini çok kolay anlayabiliyorsunuz . Söylenen yalanları,manipülasyonları çok iyi anlıyorsunuz. Sonunu tahmin etmesi zor bir roman değildi benim için. Başından beri beklenenler sonunda gerçekleşti.
Romanda alışılmışın dışında hayvanların konuşabildiği bir dünyadayız. Kendi akıllarını kullanarak kendilerine özgürlük aramanın peşindeler ki istediklerini elde ettiler. Başlarda her şey güzel istenilen gibi devam ediyordu fakat zamanla olaylar ve amaç tam tersine döndü .Diğer hayvanlar domuzlara göre saf ve akılsız oldukları için çokça kandırıldılar. Domuzlar kurnazlıklarını çokça kullandılar kendilerini çok güzel yücelttiler. Yaşanılan tüm olaylarda aa nasıl yani falan demiyorsunuz çünkü şuanki zamanımızda çokça başımıza gelen şeyler. Hayvanların durumlarına çok üzüldüm domuzlara da çokça sinirlendim.Kitabın sonlarına doğru çokça altını çizdiğim yerler oldu.Tavsiye edilebilecek güzel bir kitaptı.