Maviye hep şiir yazılmıştı..
“Mavi, maviydi gökyüzü.
Bulutlar beyaz, beyazdı.
Boşluğu ve üzüntüsü.
İçinde ne garip yazdı.”
Mavi,
Tefekkür, birkaç damla gözyaşı ve güçlü nedamet hissini düşüncelere üfleyen.
Heybemize mâziyi giydiren, ruhumuza anı işleyen..
İnşirah inşirah gönlümüze yağan...
Mavi,
Renkten öte hayat..
İlkin ilki, sonun ilki..
Evet mavi,
Yaz kadar soğuk, kış kadar sıcak..
Maviyi özel kılan neydi peki, duygulardan ibaret miydi?
Maviyi sevdiren neydi?
Sevincinde toprağa, üzüntüsünde gökyüzüne bakanın mirasıydı belki gökyüzüne bakmayı ve maviyi sevdiren bize..
Maviyi çekici kılan buydu evet,bu olmalıydı..
-M.
Biraz tefekkür...
Titreyen bir kalp, ince bir muhasebe, birkaç damla gözyaşı ve samimi bir yakarış…
Sonuçta Allah’ın affedemeyeceği hangi günah var ki…
Tefekkür Vakti
Allah insanlığı bir damla sudan yarattı. Bu damla, kan pıhtısına dönüştü. Pıhtıdan et ve kemik, damar ve sinirler, eller ve ayaklar, iç organlar, gözler, kulaklar, burun ve ağız oldu ki görüp, duyup, koklayıp konuşabilelim. İnsana anlaması için beyin, hissetmesi için kalp ve konuşması için dil verdi. Ona ruhundan üfledi ve insan böylece canlandı. Hiçbir şey yapamayan bebeğe sadık, sevgi dolu, merhametli, "anne baba" adında iki hizmetçi verdi ve annenin göğsünden bebeğe her şeyiyle tam; yağ, su, pişirme gerektirmeyen
rızık verdi..
•Âlemlerin Rabbine hamdolsun.🤲🏻
Allah ın izniyle
İşte o Müslümanlar yükleniyor,güncelleniyor, tevbe ediyor! Rabbim mağfiretiyle bizleri kabul etsin bu yolda merhametiyle muvaffak eylesin🤲
Peki bu süreçte adım adım ilerleyeceğimizin farkında mıyız ; ilimsiz hiçbir yere varamayacağımızın şuuruna, bu platformda bulunarak bir nebze kanıtlamış oluyoruz değil mi
İşte o Müslümanlar yüklenirken,
Filistin
Merhaba kardeşler,
Sizden iki isteğim var birincisi, sadece bu yazıyı okuduktan sonra birazcık tefekkür etmeniz. Diğeri ise bu yazıyı bir kişiye bile olsa paylaşabilmeniz.
Canlar, belki dilde çok kolay geliyor, Filistin diyoruz, Gazze, savaş, çocuklar diyoruz ancak farkına varmamız gereken çok şey var. Lütfen şu kalbinize bir dokunun, her an ne
NEYİ NASIL OKUYACAĞIMIZI BİLMEDEN ÖNÜMÜZE ÇIKAN HER KİTABA SARILMAK BİZİ TALİHSİZ KAZAZEDELER GİBİ KIYIDAN UZAKLAŞTIRACAK
Diyanet Dergisi: Her zaman tartışılan bir konudur. Çok fazla kitabı seri şekilde okumak mı daha iyidir, yoksa az kitabı dikkatle, döne döne okumak mı? Kendi okumalarınızdan hareketle siz bu soruya nasıl cevap verirsiniz?
A.
Gönülden işitince hasretin makamını
Her kula nasip olmaz muhabbet ikramını
******
Sükut emzademdir beni nerde bulsa tanır
Yıllar yıllar ağaran saçlarımda paslanır
******
Bir bebek yüzünde hayatın taptaze rengi
Arda kalan mezarlıkta taşların ahengi