Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ANKARA NUMUNE HASTANESİ 2009 Yorgunluktan gözlerimi kapatıp dinlenirken, servisin çalan telefonuyla kalktım gecenin üçünde. Yoğun bakıma yeni yatırılan genç bir hasta için çağrılıyordum. Gitmeden hastayla ilgili bilgileri bilgisayardan not edip, beş saat önce yoğun bakıma kabul edilen 21 yaşındaki bayan hastayı enfektif şoka sokabilecek
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Reklam
Günün makalesi
Ahlakın Güzelleşmesinde Yeni Tarz: İmam Nursi Modeli I. PSİKOLOJİNİN BUGÜNÜ İnsan ruhunun derinliklerini ve zenginliğini tanıma çabası insanın yaradılışından beri vardır ve var olmaya devam edecektir. Psikiyatri ve psikoloji insanı ele alan diğer bilim dallarından farklı olarak ruh ve beden ilişkisinin getirdiği çelişkiye çözüm aramak
  Bana öyle geliyorki hastalıklar bize şükrü arttırmak için verildi. Zira öyle olmasaydı vücut denilen mekanizmanın mucizelerine tanık olamayacaktık.   Bir süredir kulak iltihabı sorunundan muzdaripim. Yaşadığım stresli bir dönem sonucunda kulak floram bozuldu ve eski sağlıkli günlerime ne yapsam geri dönemiyorum. Elbette sizi şikayetlerimle oyalamayacağım. Demek istediğim asıl mesele şu, bir şeyleri kaybedince değerinin farkına varıyoruz. Misal geçirdiğim bu kulak sorunundan dolayı birkac defa kulaklarım yıkanmak zorunda kaldı. Koca koca şırangalarla kulağınızın içine su dolduruluyor kontröllü bir şekilde. Kulak zarı orada devreye giriyor. Yani kulak, upuzun beyne varana dek dar kıvrımlı bir dehliz. O dehlizin/koridorun sonu beyne gidiyor ama bir zarlada beyne giriş bir kapı misali güvende tutulmuş. Yani o zar orada var olmasaydı banyoda kulağımıza kaçan bir damla su yada doktorlar tarafından yıkanırken büyük bir tehlike olmaz mıydı? Ne kadar muazzam bir ölçüde yaratılmışız.  Bu sorunu yaşamasaydım o zarın varlığına şükretmek şöyle dursun belki zarın  varlığından bihaber olup vücudumuzun mükkemmelliğinin farkına varamayacak tefekkür edemeyecektim. Belki Allah gurbet elde çok saldın kulum biraz beri gel hasbihal edelim dedi bana ne bileyim,
Hallac-ı Mansur
Hallac-ı Mansur
'un imanı gibi iman nasip eylesin rabbim. Okuduğunuz için teşekkürler...
Hayati İnanç Tanıma Etkinliği
gzt.com/roportaj/medine... Hayâti İnanç, kendi ağzından... :)) Medine pazarından satın alınmış bir köledir benim dedem... Kendine has gülümsemesi, ezberden okuduğu beyitler, gençlerle yaptığı sohbetler… :)) Hayati İnanç, Denizli’nin en küçük ilçesinde başlayan hayat
Yağmur yağdırılırken tefekkür etmek ayrı bir güzel.
Hiç yağmuru düşündük mü? Neyini mi? Birçok cihetini düşünebiliriz. Biz şimdi sadece yağmurun yağışına bakalım; Yağmur damlaları 6 mm. çapındadır. Bundan daha fazla büyümezler. Yağarken ise asla birbirlerine değmezler. Yukarıdan aşağıya doğru bırakılan bir cisim, yerçekimi tesiri altında hızı artarak yere düşer, minicik damlamız ise adeta yerçekimine meydan okuyarak, sabit bir hızla yere doğru düşer. Bu olayın hayati bir hikmeti vardır. Çünkü yer çekimi kanununa uygun olarak, bir kaç bin metre yukarıdan düşecek damla, yere kurşun hı­zıyla ulaşacaktı. Hızlı, delici ve tahripkâr… Yağmurun oluşumundaki yüzlerce hikmetli faaliyeti bir kenara bırakarak soruyoruz? 1- Bu yağmur damlalarının boyunu kim ayarlıyor? Ve daha fazla büyümesini kim önlüyor? 2- Milyonlarca damla aynı anda yere doğru inerken, rüz­garların da etkisine rağmen birbirlerine değmiyorlar. Bu damlaları birbirine değdirmeyen kudret sahibi kim? 3- Yağmur damlaları yerçekimi kanuna rağmen sabit bir hızla yere düşerler. Yağmur damlalarının kurşun gibi inmesine müsaade etmeyen merhamet sahibi kim? 4- Yağmurun bu şekilde yağma fiili bir failin varlığını gerekli kılmaktadır. O halde gökten bu suyu hikmetle indiren ve onunla yeryüzüne hayat fail kim O halde gökten bu suyu hikmetle indiren ve onunla yeryüzüne hayat veren Allah’tan başka kim olabilir? Tüm bu sorularımıza Kuran cevap versin? Andolsun, eğer onlara, “Gökten yağmuru indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra dirilten kim?” diye soracak olsan mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. De ki: “Hamd Allah’a mahsustur.” Fakat onların çoğu akıllarını kullanmazlar. Ankebut: 63
Reklam
Allah'ın yüceliğini, hükümranlığını, yeniden yaradılışı tefekkür edebileceğiniz ayet dizisi. Yasin Ayetler 77-83 77-İnsan, kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmüyor mu? Şimdi o, apaçık bir düşman kesilmiştir. 78-Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi; dedi ki: 'Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?' 79-De ki: 'Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek. O, her yaratmayı bilir.' 80-Ki O, size yeşil ağaçtan bir ateş kılandır; siz de ondan yakıyorsunuz. 81-Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi? Elbette (öyledir); O, yaratandır, bilendir. 82-Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: 'Ol' demesidir; o da hemen oluverir. 83-Her şeyin melekutu (hükümranlık ve mülkü) elinde bulunan (Allah) ne yücedir. Siz O'na döndürüleceksiniz.
“İnsan yalnızca bir kamıştır. Tabiatın sinesindeki en zayıf kamış, ama düşünen bir kamıştır. Onu mahvetmek için kâinattaki tüm kuvvetlerin bir araya gelmesine gerek yoktur. Bir buhar veya bir damla su onu öldürmeye kâfidir. Fakat kâinat onu mahvedecek olsa bile insan kendisini yok eden o muazzam kuvvetten daha asil sayılacaktır. Çünkü insan öldüğünün farkındadır. Oysa kâinat hiçbir şeyin farkında değildir. İşte aradaki fark budur. Demek ki bizim bütün izzet ve şerefimiz tefekkürdedir. İnsanın ulviyeti bu esasa dayanır. Öyleyse adam gibi tefekkür etmeye gayret edelim; ahlakın en birinci ilkesi işte budur.”
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.