Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

DAMLA

İnsanı o hayat tarzını yaşamaktan Allah mahrum etmiyor, o kendi kendini mahrum kılıyor. Çünkü Allah dinini tamamlamıştır fakat O din yaşanmadıkça onun yeryüzünde yürürlüğe girmesi âdetullahtan değildir.
Reklam
Büyük filozof Erasmus, "Gerçek bilgi okuldan değil kitaptan edinilir." diyordu
Ve sen ,ey engin deniz , uyku bilmez ana, Irmaklar ve akarsular için sensin yegâne huzur ve özgürlük

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
" O gün biz kadınların bu dünyada ne kadar yalnız olduğumuzun farkına vardım. "
İnsanın bir amacı olduktan sonra yol yürümemin hiç önemi yoktur
Reklam
Düşümü gerçekleştirmekten korkuyorum, çünkü o zaman yaşamak için bir sebebim olmayacak.
Kalbimi dinliyordum. Bu kadar uzun zamandan beri bana yoldaşlık eden bu gürültünün kesilebileceğini aklım almıyordu.
Değil mi ki yaşam bir yerde ölümle -yani yoklukla- sonuçlanıyor, öyleyse nedir bu didinip durma, bu yedim-içtim, aldım-verdim, benim-senin kavgasının anlamı?
‘Hayatınızda bir değişiklik hoşunuza gitmez mi?’ diye sordu. ‘İnsan, hayatını hiç değiştiremez ki. Zaten herkesin hayatı birbirinin aynıdır.’
belki hemen gerçekleşmeyecekti, belki şimdi hayatta olanlar o günleri göremeyeceklerdi, ama düşleri bir gün mutlaka gerçek olacaktı.
Reklam
İnsanların tek farkı tüm şeytanlıkları yaptığı alet olan “el”idir…
7 emir son kez değiştirildi. “Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir"
Oluşuma çağıran, ilkin kendisi, oluşacaktır.
Ölümün ve mezarın anlamı da bu değil mi acaba? Bir düşüşten sonra bir yüceliş gelmesi için hayata ve insana yüklenmiş bir çile saati. Ah, bir sarkaç gibi bir ölüme, bir hayata gidip gelen ruh'larla, sadece biyolojik yaşantının içinde vakit dolduran ruhlar arasında ne büyük uçurum vardır!
Şeytan bütün çaba bizden alıyor, farkında değil. Bizden kopup yine bize genel, bizden bir türlü ayrılmayan, ayrılamayan, aleve âşık bir pervane gibi ruhumuza koşan odur. Ama âleve düşen, onu yüce aleve düşen de onu yakmaktır. Kendi saflığını yitirecektir alev.
Bu soluk bize ne zaman geldi ? Bu soluk geldiği için mi değişmeğe başladı yüzümüz? Bozuldu ve bir maskeye dönüştü?
Reklam
Ben aşkı şiirlerde, romanlarda olduğu gibi bir parlak yaz gecesinin mehtabında başlayıp sabahında biten bir rüya addedenlerden değildim. Benim için sevmek, bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti
Büyüklük taslamak kendini bilmeyene yakışır.
Betonunda bile ot biten bereketli Çukurova topraklarının dört bucağından, inceli kalınlı kollar gibi uzanan tozlu yollarda, bir zamanlar develer, Bursa çift atlıları, çokluk da sabahlardan akşamlara, akşamlardan sabahlara dek gıcır gıcır gıcırdayan kocaman tekerlekli öküz, camız arabaları olurdu.
Bozuldu ağa bozuldu, dünya kökünden bozuldu. Üstüne bastığım toprak ayaklarımın altından kayıyor sanki. Bu gün dünü arıyoruz, yarın da bu günü arayacağımızdan şüphen olmasın.
Sıcak, sinek, yağmur, çamur, ayaz...Hayat bu. Savaşmak lazım, savaşacağız!