Biliyoruz ki bütün acılar bir gün geçer.
Bütün fotoğraflar sararır.
Yara kabuk tutar kapanır.
Bir sabah yine taze ekmek ister canın kahvaltıda.
Bir fincan sade kahve.
Demli bir çay ister akşam üstü olunca.
Sokakta mevsimi fark edersin, aynada kendini.
Önceleri belli belirsiz sonra gamzene kadar gülersin.
Şarkılar mırıldanır, çekmecelerde renkli kalemlerini ararsın.
Kuşlar gelir konar dallarına.
Kırıldığın yerden çiçek açarsın.
Bütün acılar bir gün geçer.
Ya da alışırsın...
°
°
°🍂🍁
Dostlukların, ilişkilerin son kullanma tarihi var. Bunu bilin. Bunu başından bilin. Daha az ağlamak, daha az acı çekmek ve ikide bir terk edildim sızlanışlarına duçar olmamak için son kullanma tarihinizi bilin.☑
"Seni seviyorum ve doğru şeyleri söylemek gibi basit zevklerden kendimi mahrum etmeye meyilli değilim. Seni seviyorum ve sevginin boşluğa atılan bir çığlık olduğunu ve unutulmanın kaçınılmazlığını, herkesin ölüme mahkûm olduğunu ve tüm çabamızın toza dönüşeceği bir günün geleceğini biliyorum ve güneşin elimizdeki tek dünyayı yutacağını da biliyorum ve seni seviyorum."
Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende ya da çalışma masanda otururken, uzanırken, ya da uyurken, seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?
Birinci Dünya Savaşı'nda biz bir vatan ve millet olduğumuzu ispat ettik. Vatan için savaşan, millet için ölen insanlar başka yerde yoktur. Uzun savaşlarda gençlerimiz, zanaatkârlarımız, çiftçilerimiz, eli ayağı tutan herkes şehit oldu. Dört yıllık bu savaş, bize milli bir bilinç kazandırdı ve Cumhuriyet'i de işte bu bilinçle kurduk.