Deneme Yazısı
Doldum da taştım , aştımda düştüm işte, mânada bulundum özüm , sözüm şiirlere karıştı, gâmla yarıştı derdim dermana ulaştı , derman aşka bulaştı mânasını kor gibi yanarken yitirdi.
Düşürdü bir ummanda önce atıştırdı, sonra alıştırdı, en sonunda da gâmlı yana, şiirde hor görünen aşkı karıştırdı, hoş sevilir sanıldı , hor gibi yanıldı , kor gibi yakıldı kelâm döküldü , söz sürüldü , göz ardı edildi aşk makamında vardan yok edildi.
Öyle işte!
Düşürdü yollara , buldurdu hakikatı, oldurdu bir mânada sözü özünü aratırken önce kırdırdı sonra arındırdı vesselam...
- Burak Damar 🖊
5179. Esma binti Umeys rha; Resûlullah sav: "Ne kötü kuldur o kul ki , sonsuz büyüklük ve yücelik sahibi olan Allah'ı unutur da kendinde bir şeref var sanıp kibirlenir . Ne kötüdür o kul ki , en yüksek ve istediğini yapmaya muktedir olan Allah'ı unutur da zulüm ve tacavüze kalkışır . Ne zavallıdır o kul ki , kabir ve orada çürümeyi unutur da bu dünyadaki asıl vazifesini kulak ardı edip oyalanır . Ne kötüdür o kul ki , nereden gelip nereye gittiğini unutarak azar da azgınlığa dalar . Ne kötüdür o kul ki , dini alet ederek dünyayı ister . Ne kötüdür o kul ki , şüpheli şeylere sarılıp dini yasaklardan kurtulmaya çalışır . Ne kötüdür o kul ki , rehberi bir tamahkarlıktır . Ne kötüdür o kul ki nefsinin herhangi bir kötü arzusu onu yoldan saptırır . Ne kötüdür o kul ki , meşru olmayan bir istek onun ayağını kaydırır."
Fethü'l-Kebîr Tercümesi, Nebhânî (Suyuti)
Denizlerin sonsuzluğu çeker beni içine
Dalar giderim dalgaların peşine
Kumsallarda kaybolurum müzik eşliğinde
Hayaller dizerim gökyüzüyle birleşimine
Ruhumu katarım deniz mavisine
Kalbimi bırakırım kokusunun güzelliğine
Üzülürüm baktıkça
Ömrümün bitimine
Bazen bazı şeyler değişmez ve değişimi kabullenerek en çok kendini değiştirirsin. Kalbin sesi kısılır, bilinmez bir mantık düğümüne dalar gözlerin tıpkı boşluğu seyreder gibi... Çözülmez ve sen sırtını döner gidersin. Nereye gittiğini bilmeden.