Dünden bugüne Afrika’da İslami davet
Sömürüye maruz kalan bir Afrikalının dediği gibi:“Onlar geldiklerinde ellerinde incilleri, bizim ellerimizde bereketli topraklarımız vardı. Fakat bir zaman sonra baktık ki onların ellerinde bizim bereketli topraklarımız, bizim elimizde ise sadece onların incilleri var.”
Sayfa 96 - genç kitapKitabı okudu
Sömürüye maruz kalan bir afrikalının dediği gibi :" Onlar geldiklerinde ellerinde incilleri, bizim elimizde bereketli topraklarımız vardı. Fakat bir zaman sonra baktık ki onların ellerinde bizim bereketli topraklarımız, bizim elimizde ise sadece onların İncilleri vardı ."
Reklam
Hep düşünürüm... Mahşer gününde Allah tekerlikli sandalyeye bağlı iki kulunu (Şeyh Ahmet Yasin ve Gülseren Gümüş'ü) diğer kullarına gösterip: - Bu iki kulum şu engelli bedenleri ile benim davam için bu kadar mücadeleyi başarmış iken sizlerin özrü neydi? Bahaneniz neydi? diye soracak olsa nasıl cevaplayacağız?
Heyy engelsiz koş(a)mayanlar! Her şey mümkün ve / fakat engel/sizsiniz.
BİR SİYAH BİR BEYAZ KİTABI ÜZERİNE Ramazan Kayan tarafından yazılan “Bir Siyah Bir Beyaz” adlı kitabı daha önceleri duymuş, fakat alıp okumamıştım. İnce bir kitap ve basit bir anlatım olunca “seviyesi bize göre değil!” diyerek okuma gereği duymamıştım. Ancak birçok ortamda okuyanların haklı övgülerini duyunca zahmet edip okudum! Evet kitabın dili sade, orta süratte bir okuyucunun 3-4 saatte bitireceği bir kitap. Ama benim için daha önemli olan ise kitapta anlatılanların içeriğiydi. Biri siyah (Musa Bangura) Biri Beyaz (Gülseren Gümüş) iki Müslümanın farklı yer ve mekânlarda, Allah rızasını gaye edinerek ortaya koydukları üstün çabalardı. Musa Bangura, Hristiyan bir ailenin iyi eğitim almış, aktif davetçi Rahip bir oğlu iken Müslüman olmuş aktifliğini Müslüman davetçi olarak sürdürmekte ve binlerce (evet binlerce) insanın hidayetine vesile olmuş örnek bir şahsiyet. Gülseren Gümüş, vücudunun çoğu felçli, kendisi tekerlekli sandalyeye adeta mahkûm bir et yığını gibi dururken binlerce adamın yapamadığı güzel, harika şahane faaliyetler yapmış yine sayısını Allah’ın bildiği kadar insanın hidayetine vesile olmuş bir o kadarının da hidayetini korumuş değerli bir hanımefendi. Avrupa’da biri Afrika’da, biri genç biri orta yaşlı. Yani her hususta örnek olabilecek iki kıymetli şahsiyet. Bu iki güzel örnek, zor zamanda yani günümüzde onca engele rağmen ne kadar mücadele vermiş ve güzel şeylere vesile olmuşlar. Onların hatırlattığı “Onların ruhlarını melekler çok hoş kabzederek, selam size, yaptığınız güzel ameller sayesinde girin cennete derler. (Nahl,32)”
Sayfa 160
Mücadelemi sürdürürken çalışma ilkem şuydu: Başladığım noktayı küçümsemeden, yaptıklarımızı sadece o noktada sınırlamadan,geliştirerek geleceğe nasıl taşıyabilirim? Şu duayı da şiar edindim kendime: "Allah'ım umut ve korku arasında yaşarken, beni ne umudun kollarında uyut ne de korkuların içinde umutsuz bırakma." Gülseren sadece umut eden değil, umut edilendi... Mazlumların, mahrumların, nuhtaçların umudu, ufku, yüreği olmaya adaydı....
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 811 ile 820 arasındakiler gösteriliyor.