Evrenin Yatışmaz Yapısı ve Diğer Öyküler dört öyküden oluşan hacimli bir eser. İlk öykü "Evrenin Yatışmaz Yapısı" 73 sayfalık uzun bir metin. Aykut Ertuğrul'un kendisini öykü karakteri olarak kullandığı, ana metinde Leyla ve Aykut'un önce Paris'te başlayan ve sonrasında İstanbul'da devam eden esrarengiz hikâyesine tanık oluyoruz. Öykünün üstkurmacasında ise Korkut Molla ve Evliya Çelebi'nin tarihsel üstkurmaca türünde değerlendirebilecek hikâyesini görüyoruz. Dede Korkut Hikâyeleri ve Georges Perec'in Kış Yolculuğu öyküsü olmak üzere pek çok yazar ve eserle metinlerarası ilişkide olan öykü, kurmacanın kendisi üzerine de odaklanan, yazma eylemi üzerine düşünen bir metin. Ayrıca Esatiriler adında asıl hikâyeyi arayan gizli bir örgüt vasıtasıyla postmodern polisiyeye de göz kırpan tam bir postmodernist uzun öykü.
İkinci öykü olan "Adem'den Önce" ise tam bir distopik metin. İnsanın vicdanı ve zihniyle androidler arasında geçen, uzak bir zamanda geçen karanlık, sorgulama içeren güzel bir öykü. "Binbir Cevapsız Çağrı" öyküsünde İshak Karınca adlı yazarın hikâyesine onu her gün telefonla arayan modern Şehrazat'ın dahil olduğu bir kurguyla tanık oluyoruz. Son öykü "Kuyularda Dolaşan" ise anlatımıyla kitaptaki en soyut öykü. Ama onda da günümüzde yaşanan pek çok somut gerçekliğe değinmiş yazar.
Bu kitabı detaylıca incelediğim videoyu izlemek için: youtu.be/ZIe0-eR3kUY
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
Yerli Kara Dağlar'ın yıkılmasın
Gölgelice koca ağacın kesilmesin
Coşkun akan görkemli suyun kurumasın
Kanatlarının uçları kırılmasın
...
Kadir Mevla seni namerde muhtaç etmesin
Gittikte yerin otlakların geyik bilir
Göğermiş yerlerin çimenlerini kulan bilir
Ayrı ayrı yolların izini deve bilir
Yedi dere kokularını tilki bilir
Gece kervan göçtüğünü çayır kuşu bilir
Oğul kimden olduğunu anası bilir
Erin ağırını, hafifini at bilir
Ağır yüklerin zahmetini katır bilir
Nerde sızılar varsa çeken bilir
Gafil başın ağrısını beyni bilir
Kolca kopuz alıp ilden ile, beyden beye ozan gezer
Erin cömerdini, cimrisini ozan bilir
Önünüzde çalıp eden ozan olsun
Azıp gelen kazayı Tanrı savsın hanım hey
Kız anadan görmeyince öğüt almaz
Oğul atadan görmeyince sofra çekmez
Oğul atanın yerine yetişendir, iki gözünün biridir
Devletli oğul baba ocağının közüdür
Oğul dahi neylesin baba ölüp mal kalmasa
Baba malından ne fayda başta devlet olmasa
Devletsiz şerrinden Allah saklasın hanım sizi