Ahıska Soykırımının 76'ıncı yılı
AHISKA NERESİDİR? Adını Dede Korkut hikayelerinden alan Ahıska şuan da Gürcistan sınırları içerisinde bulunan ve Ardahan'a 15 km uzaklıkta olan bir beldedir. 14 eylül 1829 tarihinde imzalanan edirne anlaşmasıyla Ahıska'nın kaderi değişir. Ahıska çarlık Rusyaya savaş tazminatı olarak verilir. Ahıska Birgül idi gitti, Bir ehli dil idi
Tarihin Güçlü Türk Kadınları: Bacıyan-ı Rum
1071 yılında Büyük Selçuklu İmparatorluğu ve Doğu Roma İmparatorluğu arasında gerçekleşen Malazgirt Savaşı’nın Selçuklu zaferiyle sonuçlanması, 1060’lı yıllarda Büyük Selçuklu İmparatorluğu hükümdarı Alparslan’ın Türklere Anadolu’ya göç etme izni vermesiyle başlayan Anadolu’nun Türkleşmesi sürecini epey hızlandırmıştır. Türkler ilk başta Orta Asya
Reklam
Dede Korkut, kadınları dört gruba ayırmaktadır
Asıl adı “Kitâb-ı Dede Korkud Alâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzân” olan ve “Dede Korkut Hikayeleri” olarak bildiğimiz eserin ‘Mukaddime’ bölümünde Dede Korkut, kadınları dört gruba ayırmaktadır: “Ozan söyler: Karılar dört türlüdür; Birisi solduran sopdur Birisi dolduran topdur Birisi evin dayağıdır Birisi de ne kadar dersen bayağıdır. SOLDURAN SOP odur
İttihat, Osmanlıda oğlancılık, Rabıta, 28Şubat, Apollo, Yunan...
_İttihat Terakki Cemiyeti_ _Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Fethi Okyar, Halil Kut, Mehmet Akif Ersoy, Fahrettin Paşa, Enver Paşa, Cemâl Paşa, Talat Paşa, İsmet İnönü, Celal Bayar, Ali Fuat Cebesoy, Ali Çetinkaya, Ziya Gökalp, Hacı Bekir, Tevfik Rüştü Aras, Said Halim Paşa, Nuri Conker, Çerkez Ethem, Yunus Nadi… _1889 devletin
İnsanın yaradılışı üzerinde Türk boyları arasında çeşitli efsaneler vardır. Bu efsanelerden bir kaçı: 1— Altaylı’lara  göre; önce yalnız Kara Han ile sular vardı. Bu büyük tanrı tek başına canı sıkıldığı için bir insan yarattı. Bu insanın kanatları vardı, suların üzerinde uçuyordu. İnsan buna kanaat etmedi, yükseklerde uçmak istedi. Kara Han
GERCEK DİN KÖKTENGRİ SONRASINDAKİ ÜTOPİK VE SEMAVİ DİNLERİ ( 1 ) Bütün bu ikili tipolojik tasnifleri Türk din tarihine uyguladığımız zaman bu tasniflerin Türk din tarihinin iki dönemine uygun düştüğünü ve bu dönemleri karşıladığını görürüz. İşte bu tasniflerden hareketle biz, Türklerin dini tarihinin ilk dönemini “Geleneksel Türk Dini“, ikinci
Reklam