Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşe Keleş

Ayşe Keleş
@dedimki
Yazar,Güzellik Uzmanı Eğitmeni
İZMİR
397 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Ey zalim!
EY ZALİM! Kuvvetli olanın haksız da olsa haklı kabul edildiği günümüz dünyasında bir sınavın içerisindeyiz. Kanatlarımız var ama yükümüz çok ağır. Susup sabredip beklemek ve dua etmek lazım. Anneannem anlatıyordu. Bir berber garip kendi halinde fakir bir adamı tıraş ederken o şehrin zenginlerinden biri gelip yaka paça tıraş olan adamı sandalyeden kaldırıyor. Adamın henüz tıraşı bitmemiş. Adam da berber de şaşkın. Zengin ve oranın tanınmış kişisi sandalyeye oturup berbere dönerek ’’Hadi be adam ne bakıp duruyorsun? Acelem var tıraş et de gideyim’’ diyor. Tıraşını olup acele ile çıkarken tökezleyip düşüyor ve kafasını taşa çarparak son nefesini veriyor. Berber fakir adama dönerek adam seni sandalyeden yaka paça kaldırdı sen itiraz edip tek kelime söylemedin keşke bir şey söyleseydin cezası bu kadar ağır olmazdı demiş. “Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.”[3] Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurdu: "Yüce Allah zalime mühlet verir. (Cezasını hemen vermez, bir müddet için erteler.) Ama gazabını indirmeye hükmettiğinde o kişiyi hiç kimse kurtaramaz." “Ey zalim! Sen zulmüne devam ededur. Fakat şunu bil ki bana karşı yaptığın haksızlıkların cezasını şu dört yerde mutlaka çekeceksin:  Ölüm, bir gün hepimizi alıp götürecektir.  Kabir hepimizi içine alacaktır.  Kıyâmet hesaplaşmasında hepimiz bir arada toplanacağız.  En büyük hesap sorucu Allah -celle celâlühû- aramızda haklıyla haksızı ayıran en büyük ve en doğru hükmü verecektir.” Allah bizi zulüm etmekten de zulüm görmekten de korusun. Ayşe Keleş
Reklam
KARA DUT LEKESİ
KARA DUT LEKESİ Tamir edilmeye çalışılmış Kırk yamalı bir vazo gibi kalbim Artık eskisi gibi olamaz... Kara dut lekesi gibi bazı acılar Hiç bir leğende yıkanamaz... Bağ bozumuna denk gelen gönül Artık baharda şarkılar söyleyip kuşlarla şakalaşamaz... Durup durup kızıyorum kendime Ben hep dozunu kaçırdım sevmelerin Hep dozunu kaçırdım beklemelerin Sen beni sever gibi yapıp bir kaç şiir ödünç verdin Oysa bütün şiirler biliyordu Sen bir kalpsizdin... Şimdi anlıyorum Bozuk para gibi harcanmış sana giden yollarda kalbim. Artık hayata el yordamıyla tutunuyorum İçimdeki bütün kuşları başka iklimlere uğurluyorum Ter içinde zaman,yorgun,neşesiz Kalbimin istasyonu hiç olmadığı kadar sessiz Artık bu gözler kimse için ağlayamaz Bu yorgun yüreğimi benden başka kimse vuramaz. Ayşe Keleş
Sabret
SABRET Acıyı durdurmanın bir yolunu bul Çitile dualarla yıka ruhunu Arındır bu dünyanın kirlerinden Ninniler yağdır yaralarına Sımsıkı tut sevginin ellerinden Kalbin huzurla yeniden doğsun Mis gibi anne kokulu olsun. Kapına dayanan uzun boylu da olsa keder Kırılır beli elbet bir gün utanır o da gider Neler bitmedi ki o da biter. Acıyı durdurmanın bir yolunu bul Sabret Şükret Sükut et Kimsesiz değilsin Kendini Allaha emanet et... Ayşe Keleş

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dejavu
Söz : Ayşe Keleş DEJAVU Müzik: Tanzer Gümüş youtube.com/watch?v=9_UX6X3...
SUSKUNUM Bütün kuşlar kalbime kondu sabah sabah Eskisi gibi çiçekli şiirler söylememi bekliyor Kaç sigara söndürüldü yüreğimin üzerinde İs kokuyor Yara bere içinde şimdi hiç biri bilmiyor... Kederlerimin üzerini annemin namaz yazmasıyla örtüyorum Özlemlerimi görmesinler diye gecenin koynuna gömüyorum Hangi sızıma dokunsam sessiz sessiz ağlıyor Yalancı bir gülüşe tezgah açıyor yüreğim Hiç kimse bilsin istemiyor Suskunluğum hepsinin üzerine çift dikiş atıyor. Büyük bir törenden sonra çöpe atılmış çiçekler gibiyim Elimde kırık bir vazo hangi rengine uzansam hayatın Ellerimi kesiyor. Mutluluk uzun zamandır uzaklarda Çağırsam da dönmüyor. Bitmeyen suskunluklarımı Anlatmak kolay değil İşaret dili bile yetmiyor. Bir ben bir de Allah biliyor. Ayşe Keleş
Reklam
İNSANLAR İNSANDI
💙♥️İnsanlar insandı 💙♥️Kredi kartı nedir bilmezdik O yıllar O yüzden bakkala falan borç yazdırırdık. Bakkallar süpermarket olmadığı için, haciz falan gelmezdi. Öğretmenler saygı görürdü. Ana baba gelip höt zöt edemezdi. Komşunun çocuklarını istediğin gibi öper koklar oynardın... Kimse "Ulan çocuğu taciz mi edecek?" diye seni
BU DÜNYADA HEPİMİZ BİR YILKI ATIYIZ.
Orta Anadolu da bir geleneğin adı YILKILIK. Çiftçiler köylüler atları besleyip ahırlarında barındırıyorlar. Yıllarca kendi işlerinde kullanıyorlar. Gel zaman git zaman bazı atlar yaş alıp güçlerini kaybediyorlar. Köylüler, çiftçiler artık o atların işlerine yaramayacağını düşünerek o atları yılkılığa ayırma kararına varıyorlar. Bir atın yılkılığa ayrılması demek gözden çıkarıldığı anlamına geliyor. Çiftçi artık o atı besleyip ahırında görmek istemiyor. Bu kararı verdikten sonra sürüyü içeri alırken o atın yüzüne kapıyı kapatıyor. At kapıyı tekmelese de gitmemek için dirense de onu tek başına vahşi doğaya bırakıyor. Bu çetin şartlara dayanır da hayatta kalmayı başarırsa onu tekrar geri alır ve işlerimde kullanırım diye düşünüyor. Uzun ve çetin kış şartlarına, vahşi hayvanlara karşı mücadele veren YILKI atı daha da güçleniyor. Uçsuz bucaksız dağların, alabildiğine mavi gökyüzünün altında özgürce koşabileceğini farkediyor. (Acılar ya öldürür ya da çok güçlü yapar.) Bu dünyada hepimiz bir YILKI atıyız. Bir şekilde hayata atılıyor ve kendi mücadelemizi veriyoruz. Kimimiz çok erken yaşlarda bunu yaşıyoruz. Yılmak yok. Yıkılmak yok. Rabbim hepimizi iyi insanlarla karşılaştırsın. Her haklı mücadelesinde galip getirsin. Ayşe Keleş
MÜLK ALLAHINDIR Yaşadığımız bu büyük felaket hepimizi derinden yaraladı.Yüzlerce içimizi yakan hikaye hala canımızı yakmaya devam ediyor. Deprem bölgesinde yaşanan bir hikayeyi anlatmak istiyorum. Kiracısına yüksek fiyatlar isteyerek gelmiş ev sahibi. Düşük maaş ile çalışan kiracı bu kadar fiyat ile kirayı ödeyemeyeceğini söylemiş. Ev sahibi<O zaman çıkacaksın. Ev benim ,mülk benim istediğime istediğim fiyattan veririm>demiş. Kiracı çaresiz bir gecekonduya taşınmak zorunda kalmış. Büyük deprem sonrası ‘’Benim mülküm istediğime istediğim fiyata veririm’’ diyen ev sahibinin binası yıkılmış. Eşini göçük altında kaybetmiş. Eski kiracısı büyük bir insanlık gösterip çaresiz adamı gecekondusuna davet etmiş ve yardım etmiş. Eski ev sahibi büyük bir pişmanlık içinde. ’’Beni affet Allah'ım Mülkün sahibi sensin ’’deyip eski kiracısından da af dilemiş. Bu dünya iyi ve merhametli insanlar sayesinde güzelleşecek. Bu beden bu can bile bize ait değilken mülk sahibiyiz diyemeyiz. Merhametli ,dürüst, vicdan sahibi insanlara selam olsun. Allah böyle afetler bir daha yaşatmasın. Kaybettiğimiz canlara rahmetler diliyorum. Mekanları cennet olsun. Ülkemize sabır, yaralarımızı saracak güç , kardeşlik ve birlik diliyorum. Ayşe Keleş
Reklam
Maviye çalar gözlerin...
Maviye Maviye çalar gözlerin, Yangın mavisine Rüzgarda asi, Körsem, Senden gayrısına yoksam, Bozuksam, Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık... - Ahmed Arif Ben yorgancının kızı Zeynep.Babam rengarenk saten yorganlar dikerdi ben rengarenk hayaller kurardım.Kekik kokularının yayıldığı papatyaların gelincik gibi
YARIN OLMAZ BELKİ
Anlatamam ben beni Yollar çıkmaz, uçurumlarım derindir Her savaş yakıp yıkıp ta geçti En yaralı kalbimdir... Saçlarıma taç yaptığım günden beri Kır çiçekleri küskün bana Görmeden bastığım kaç karınca yuvasının ahını aldım kim bilir Kim bilir kaç defa sevildim derken avutuldum Aldatıldım, Unutuldum Mezarı olmayan bir sevdanın eşiğinde uyudum Oysa Gönülden olunca anlam kazanır sevgi İnsan bir kalbi ömür boyu taşıyabilmeli Susmak kaybetmektir Susmak kabullenmektir Dargınsan bitmeli Uzaksan gitmeli Seviyorsan söylemeli Hem de şimdi Erteleme! Yarın olmaz belki... Ayşe Keleş
273 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.