H.Elif
@delifdee
Defalarca eleklerden eleneceksiniz altın mısınız, bakır mısınız diye…
19 okur puanı
Mart 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Bir kitabı okumaya başladı
Bir kitap okudu
192 syf.
·
Puan vermedi
·
33 günde okudu
Okur Takip Önerileri
İnsan, kendisini şekillendirebilmesi için mutlaka bir örneğe muhtaçtır. Kendi kendine şekillenmeye çalışan insanların nasıl bir şekil alacağını, daha doğrusu, bir şekil alıp alamayacağını kestirmek çok zordur.
Kuran-ı Kerim’de bu konuyla ilgili ayette şöyle buyrulmaktadır:
“Allah’a ve ahiret gününe ümit besleyip de Allah’a çokça zikreden sizler için, Resulullah’da güzel örnekler vardır.”
Ahzâb Suresi 21. ayet
Sayfa 24Kitabı okuyor
Eğer küçükken çocuklarımızın duygularını dinlemeyi reddedersek ve ağlamalarının sesi bizi rahatsız ediyor diye onlardan uzak durursak ergenliklerinde yaşadıkları sorunlarda bize gelmelerini nasıl bekleyebiliriz?…
Unutmayın ki birkaç yıl sonra çocuklarınız genç yetişkinler olacak ve şimdi onlara nasıl davrandığınız ileride onlarla ilişkinizi belirleyecek.
Sayfa 165Kitabı okudu
Çocuğunuz ağladığı sırada hissettiklerimizi ifade etmeniz de önemlidir. Arada sırada çocuğunuza karşı öfke ve dargınlık hissetmeniz normaldir. Bunlar çok yaygın olarak hissedilen duygulardır.Küçükken ağladığınıza anne babanız size vurduysa sizin de içinizden ağlayan çocuğunuza benzer şekillerde tepki vermek gelebilir. Bu dürtüye direnmek için elinizden geleni yapın ama bunun hakkında konuşmaktan ya da çocuğunuza zarar verecek bazı hareketleri yapmayı aklınızdan geçirdiğinizi söylemekten çekinmeyin. Eğer çocuğunuzun olmadığı, güvenli ve destekleyici bir ortamda öfke gibi duygularımızı ifade edebilirseniz, bu duygularınızı çocuklarınızın üstünde eyleme geçirme eğiliminiz de azalır.
Sayfa 148Kitabı okudu
Şunu bilmek çok önemlidir: Çocukların sevgiyi ve ilgiyi en az hak edecek şekilde davrandıkları sıralarda aslında en çok sevgiye ve ilgiye ihtiyaçları vardır.
Sayfa 129Kitabı okudu
Bazı anne babalar bebeklerinin “bütün gün” ağladığını iddia etse de bu aslında doğru değildir. Anne babaların şikayetçi olduğu şey, genellikle gün boyu devam eden o huzursuzluk halidir. Bu halin devam etmiş olmasının nedeni, bebeğin ağlamasının sürekli bastırılmaya çalışılmasıdır. Rahatlamaya başlayıp bebeklerinin ağlamasını kabul eden anne babalar, bebeğin daha yoğun bir şekilde ağlaması kendi kendine durduktan sonra bebeğin tamamen rahat ve keyifli olduğunu fark ederler.
Ağlayan bir bebeği kucağınızda tutarken kendinizi işe yaramaz hissedebilirsiniz. Halbuki ona stresini boşaltırken o sırada çok ihtiyaç duyduğu duygusal desteği sunarsınız. Özetle, ağlayan bir bebeğe sunmanız gerekenler, yakın fiziksel temas, göz teması, konuşarak cesaretlendirme, rahatlatma ve bolca dinlemedir.
Çocuk iki yaşında mahrem alanını sezinlemeye başlayınca “hayır” demeye başlar. Bu yaşta “hayır” onun en sık kullandığı favori kelime haline dönüşür. Mahrem alanında her şeyi kontrol edebileceğini, istediği gibi hayal edip gezebileceğini hissettiği için buraya girilmesini istemez. Özel alanının sınırları “HAYIR” bayrağıyla belirlenmiştir. Çocuğun hem duygusal hem de zihinsel gelişimi için bu sınırlara ihtiyacı vardır.
