Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Cenneti çağrıştıran bir yorgunluk hissediyorum içimde” Novalis, Geceye Övgüler
“ Yaptığım her şey için, vazgeçtiğim başka bir şey var. Yapmış olduğum her şeye karşılık , bir de yapmamış olduğum şeylerin görünmeden yığıldığı karanlık bir yan var. Ne zaman kendimi seçsem, kendi varlığıma ilişkin başka bir olanağın önünü kesiyorum. Bu benim varoluşumun fırsat maliyeti..”
Reklam
Tanrı heryerdedi, savaş insanın dışında değil, içindeydi.
Sayfa 200Kitabı okudu
Bu tür anıları bilir misin, diye sordu Ramon. Bana demek istiyordu ki, en azından ben şimdi öyle anlıyorum, kendimiz olmayı seçtiğimizde, diğer benliğimize, olmaktan vazgeçtiğimiz benliğimize rastladığımız anları bilir miydim? Ama vazgeçtiğimiz kendimize rastlamamız ne zaman ve nasıl mümkün olur ki? Yaşamın tek bir ana yoğunlaşmasıyla, kaçarak değil artan deneyimle mi? Bu artan deneyim, maksimize edilmiş cesaretle ölüm deneyimi anlamına gelse bile mi? Ramon Elea'yı neden hiç öpmedi? Bu cesaret etmekten vazgeçiş miydi? Bu yüzden hangi yaşam paylarını yitirdi?
Sayfa 115Kitabı okudu
Bu tür anları bilir misin, diye soruyor. Dediklerini şöyle çeviriyorum zihnimde: Bizim mi evrenin içinde, yoksa evrenin mi bizim içinde olduğunu bilemediğimiz anları. Büyük bir doyumun ve bir büyünün gerçekleştiği anları kastediyor, saçmalıklar ortadan kalktığı için değil, hayat tek bir anın içinde yoğunlaştığı ve o an bütün yazgılardan daha önemli olduğu için.
Sayfa 100Kitabı okudu
Nadia beni zaman açısından umarsız bir düzensizlikle suçluyor, diyor ki otuz üç yaşındasın ama bir üniversite öğrencisi gibi yaşıyorsun. Ben de diyorum ki, neden on beşinde üniversiteye gidip, yedisinde masallara gülümseyip, otuz ikisinde aşkın gücüne inanmasın insan? Neden yirmisinde işinsanı olup, yetmiş beşinde devlet dairesine gidip eğitim bursuna başvurmasın? Önce ölüp sonra yaşamasın?
Reklam
Bu tür anları bilir misin, diye soruyor. Dediklerini şöyle çeviriyorum zihnimde: Bizim mi evrenin içinde, yoksa evrenin mi bizim içimizde oldugunu bilemedigimiz anları. Büyük bir doyumun ve bir büyünün gerçekleştigi anları kastediyor, saçmalıklar ortadan kalktığı için değil, hayat tek bir anın içinde yoğunlaştığı ve o an bütün yazgılardan daha önemli olduğu için.
Sayfa 100Kitabı okudu
İnsanlar senin var olduğunu sanıyorlar ama aslında yoksun
Sayfa 83
Maymunların bulunduğu yerin önünde uzun süre durmuşlar, babası kafesin parmaklıklarından elini kendisine uzatan bir maymuna bakakalmıştı Aslanların önünde bir banka oturup neredeyse için çekerek, "Ne kadar güzeller" demişti. O anda Aylin, onun daha önce hiç hayvanat bahçesine gitmediğini ve o gün ilk defa canlı bir aslan gördüğünü anlamıştı
Kendi kendime böyle çözülmesi imkansız soruların ne olabileceğini sordum. Kanatları olmadan uçmak? Yüksek güvenlikli bir hapishaneden kaçmak için, bir master planı tasarlamak, hükümeti devirmek, su altında nefes almak?
Reklam
Dört yıl içinde, diye düşündüm, demek ki gençlik sona eriyor. Dört yıl.. Bazen de öyle oluyor ki insan uyuyakalıyor ve dört yıl sonra yeniden uyanıyor. Bazen zaman duruveriyor , 4 yıl boyunca. Sonra uyanıyorsun ve çok daha yaşlısın zaman geçiyor, sen "dün diyorsun, diğerleri seni düzeltiyor: " Dört yıl önce."
Bence her şeyi yıkabilirler. Yalnızca odamı bana bıraksınlar. Sakalımı uzatacağım, öyle uzatacağım ki bu şehrin kulaklarından fışkıracak” dedi, “saksılara işerim, hamamböcekleriyle karnımı doyururum. Daha fazlasına ihtiyacım yok. İnsanlarımın hikâyelerini anlatırım. Anlatılmayacak hikâye kalana kadar...
192 syf.
·
Puan vermedi
·
34 saatte okudu
Kitabın ismi ilgimi Çekti ve bir gecede bitirdim. Benim için ilgi çelen yanı, Kreuzberg'te geçmesi, Hekim isminde bir hip hopcu karakterin olması ve Almanya'daki kuzenlerimin anlattıklarına benzeşmesi. Kitap Elyas'ın, Almanya'da 2. kuşak olarak kendini aradığı benliğini aradığı kayıp kuşak dedikleri neslin devamı niteliğinde bir yaşamı vardır. Babasını kaybetmesi annesi ile arası kopuk olması Elyas'ı bir arayışa iter ve sürekli bir girdabın içinde yaşar. Bu sıralarda 4 yıl önce parkta göz göze geldiği Aylin'le karışalır. Ve onunla birlikte sorgularına daha derin mana ve anlam yükler. Aylin ile Türkiye'ye seyahate giderler. Bu arad kitabın ilgi ceken bir diğer kaharamnı ise Cemo yani Cemal Amca'dır... Eski bir devrimci ve kayıp kuşağın ta kendisidir. Kitap'ta yazarın Nazım Hikmet, Özdemir Asaf, Ahmet Kaya, Yılmaz Güney gibi isimlere hayranlığı gözlerden kaçmıyor. Yeraltı edebiyatı tadında, Almanya'da yaşayan Türkler'in sosyolojik yapısını özellikle Kreuzberg semtini ve Berlin'in şehir yapısını çok güzel anlatıyor. Ben kitabı beğendim( belki yeraltı edebiyatı sevdiğim içindir)
Savrulanlar
SavrulanlarDeniz Utlu · Ayrıntı Yayınları · 201736 okunma
Birbirimizi hala hiç tanımıyorduk.
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.